Dünya bir kavga arenası.
Sınıflar
mücadelesi, her yerde sürüyor.
Emperyalistler
ve işbirlikçi faşist yönetimler, her yerde saldırıyorlar.
Ve
saldırının olduğu hemen her yerde çeşitli biçimde direnişler var.
UMUDUMUZ,
DİRENENLERDİR!
MORALİMİZ,
COŞKUMUZ, GELECEĞE İNANCIMIZ, DİRENİŞLERİMİZDİR!
Burjuva
propaganda mekanizması, elindeki tüm araçları kullanarak, halkları umutsuzluğa,
inançsızlığa, moralsizliğe sürüklemek istiyor.
Artık her
şeyin bittiğini, kimsenin kımıldamadığı, kimsenin bir şey yapmadığını, mücadele
edenlerin kalmadığını, halkların çok bozulduğunu... sayıp döküyor.
Öyle midir
Kesinlikle
hayır!
Burjuvazinin
bize kabul ettirmeye çalıştığı KARAMSARLIKTAN uzak duralım.
Bunun
karşısında altı boş bir İYİMSERLİK de önermiyoruz.
Birçok,
halkların mücadelesinde önemli gerilemeler olmuştur.
Sosyalist
sistemin yıkılmasından bu yana büyük bir inançsızlaşma dalgası yapılmıştır
Ama asıl
mesele şudur ki;emperyalistler, ellerindeki devasa askeri güçlere, devasa polis
gücüne, dünyayı bir ahtapot gibi saran iletişim araçlarına, devasa basın yayın
gücüne rağmen;
HALKLARIN
DEVRİMCİ MÜCADELESİNİ BİTİREMEMİŞLERDİR.
HALKLARIN
EMPERYALİST İŞGALLERE KARŞI DİRENİŞİNİ YOK EDEMEMİŞLERDİR.
DEVRİMCİLERİ
YOK EDEMEMİŞLERDİR.
Bu yüzden
korkuyor ve bu yüzden saldırmaya devam ediyorlar.
İYİMSERİZ.
İyimserliğimizin
nedeni, bitmeyen direnişlerdir.
İyimserliğimizin
nedeni, tarihsel ve siyasal haklılığımızdır.
HER YERDE
DİRENİŞTEYİZ!
Almanya'da,
Lena İleni AÇIKGÖZ, Alman emperyaizminin saldırılarına karşı direnişte.
Avrupa'nın
en uzun süreli açlık grevinde, Lena, 245. gününde. Destek açlık grevinde
olanlar var.
Türkiye'de,
Nurettin Kaya, Kuyu Tipi hapishanelere karşı ölüm orucunu sürdürüyor. Özgür
tutsaklar, direnişleriyle Kuyu tipinin önünde barikat kuruyorlar.
Türkiye'de,
Grup Yorum emekçileri, İdil Kültür Merkezi'nin basılmaması, konser yasaklarının
sona erdirilmesi talebiyle dönüşümlü açlık grevindeler.
Yunanistan'da
üç devrimci tutsak, haksız hukuksuz tutuklanmalarına karşı süresiz açlık
grevindeler. Şadi Naci Özpolat, Hazal ve
Ali Ercan Gökoğlu, açlık grevinin 16. günündeler.
İşten
Atılan Turan Aktaş, yılları aşan bir direniş içinde.
80
Yaşındaki tutsak Kemal Gün, Sarıyer Pirsultan başkanı iken tutuklanan kızının
özgürlüğü için açlık grevinde.
DÜNYA
HALKLARININ DİRENEN DAMARI, İNSANLIĞIN EN SOYLU DAMARIDIR
Bugün
Türkiye topraklarında ve bütün olarak Avrupa'da, dünyada, umut hala varsa,
1980'lerden, 1990'lardan bu yana can bedeli gerçekleştirilen direnişler
sayesindedir.
Dünyanın
direnen damarı, umudumuzun kaynağıdır.
Dünyanın
direnen damarı, insanlığın en soylu damarıdır.
Bu
damardan kan akmaya devam ettikçe, emperyalistler halklara karşı asla mutlak
bir zafer kazanamayacaklardır.
Bu
koşullar altında, direnişlerin zorunluluğunu tartışma konusu yapmak,
direnişleri sahiplenmemek, mücadeleye değil, sadece emperyalist saldırganlığa
güç verir.
TOPYEKûN
SAVUNMADAN SALDIRIYA DA GEÇECEĞİZ! O GÜNLER DE UZAK DEĞİLDİR!
Kahin
değiliz, takvim veremeyiz.
Ama
halkların gününün geleceğinden kesinlikle eminiz.
Bu boş bir
inanç değil, tarihsel, bilimsel bir inançtır.
EMPERYALİZMİN
GÜCÜ, KADRİ MUTLAK DEĞİLDİR.
DİRENİŞTEN
BAŞKA ÇIKIŞ, DEVRİMDEN BAŞKA KURTULUŞ YOKTUR!
ZAFER
DİRENEN VE SAVAŞANLARIN OLACAKTIR!
HALKIZ
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
11.03.2024
AVRUPA
HALK CEPHESİ