Viyana'nın 10. Bölgesinde haftalar boyunca çete çatışmaları
yaşandı. Polis, 10. Viyana'da adeta "sıkıyönetim" ilan etti.
Çatışmalar, olaylar şimdilik "güya" önlendi.
İçişleri Bakanlığı, bu gelişmelerle ilgili olarak geçtiğimiz
günlerde bir yasa hazırlığı yaptığını açıkladı.
Avusturya İçişleri Bakanlığı, kamusal alanlarda bıçak ve
kesici alet taşımanın yasaklanması için yeni bir yasa tasarısı hazırladı.
Tasarıya göre, yasağa uymayanlara 3 bin 600 avroya kadar para cezası veya altı
haftaya kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
KARA MİZAH!
Yılların birikiminin ve politikalarının bir sonucu olan
çeteleşmeyi ve "olayları", bıçak yasağıyla önlemeye kalkışmak, kara
mizahtır.
Bu yasa tasarısı akla iki ihtimali getiriyor:
Ya İçişleri Bakanlığı, sosyolojiden, bilimden, toplumsal
olayların mantığını kavramaktan fersah fersah uzaktır.
Ya da İçişleri Bakanlığı, çeteleşme ve çatışmalar karşısında
birşeyler yapıyor görünmek için bu yasayı ortaya atarak halkı aptal yerine
koymaktadır.
SORUN YENİ DEĞİLDİR;
Herkesin bildiği gibi, genel olarak da özel olarak 10.
Viyana'daki (Reumenplatz'daki) çeteleşme yeni bir olgu değildir.
Bölgede oturanların dile getirdiği gibi, çeteleşme en
azından 3-4 yıldır devam etmektedir. Ve yıllardır da ne belediyenin ne diğer
sosyal kurumların ne de polisin gündemi yoktur.
Çeteleşme çoğunlukla 17-20 yaş arası gençleri içine
çekmektedir. Televizyon ekranlarına da sık sık yansıdığı gibi, çeteler içinde
13-14 yaşındaki gençler de hiç az değildir.
Ve düzen, bu tablonun seyircisi de değil; teşvik
edendir.
HALKI ALDATAMAZSINIZ!
Kimse tiyatro yapmasın.
Bu sonuç, egemen sınıfların istediği bir sonuçtur.
Gençler politikleşmesin de ne olursa olsun diyen bu düzenin
politikasıdır.
Gençleri uyuşturucu bataklığına, fuhuş bataklığına sürükleyen
bu düzendir.
Göçmen gençleri ırkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla,
aşağılayarak gettolara hapseden, çeteleştiren bir düzendir.
HALKLARIMIZ!
Emperyalist devletlerin ve onların polisinin uyuşturucu
konusunda, çeteleşme konusunda sanki "karşılarmış" gibi yaptıkları
manevralara aldanmayalım.
Çeteleşmenin sorumlusu, kendileridir.
Çeteleşme, yıllardır oluşurken ve gün gün çeteler büyür
palazlanırken, bunlar neredeydiler?
Sorunu onlar çözemez.
Sorunu kendimiz, birleşerek, örgütlenerek çözeceğiz.
Örgütlülüklerimiz aracılığıyla, gençlerimiz için kültürel,
politik, sosyal alternatifler yaratmalıyız.
Şunu bilelim; alternatif yoksa, gençlik, düzenin açtığı
çukurlara gömülecektir.
GENÇLERİMİZ!
Çeteleşmeyin!
Düzenin ırkçılığına, aşağılamasına, yoksullaştırmasına,
yozlaştırmasına, çeteleşerek değil, devrimci mücadele içinde yer alarak karşı
çıkın!
Çeteleşmede bir gelecek yoktur.
Çeteleşmede, onur, ahlak, adalet yoktur.
Çeteleşerek, öfke duyduğunuz düzene, öfke duyduğunuz
haksızlıklara karşı hiçbir şey yapamazsınız.
Tam tersine, çeteleşerek, öfke duyduğunuz düzeni
güçlendirmiş olursunuz.
Çeteleşmek yerine, ırkçılığa, yozlaşmaya karşı birleşelim,
örgütlenelim!
Emperyalist Düzen Çürütür,
Devrimci Mücadele Düzeltir!
IRKÇILIĞA, YOZLAŞMAYA KARŞI,
HALKIN SAFLARINDA ÖRGÜTLENELİM!
HALKIN DEĞERLERİNİ YAŞATALIM!
22.04.2024
Avusturya Halk Cephesi