GÜNDEM

1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Yunanistan Halk Cepheliler Grup Yorum'un "EMPERYALİZMİN HUKUK TERÖRÜNE KARŞI HALKLARIN DAYANIŞMASI" konseri çalışmalarını, Atina üniversitesi kampüslerini afişleyerek sürdürdüler.

Yapılan çalışmalarda Hukuk, ziraat ve ekonomi üniversiteleri Grup Yorum konseri afişleriyle donatıldı. Üniversitelere 1 metreye 1.40 boyutlarında büyük afişler asıldı. Ayrıca Akedemias meydanında bildiri dağıtımı yapıldı.








Yunanistan Halk Cepheliler, "EMPERYALİZMİN HUKUK TERÖRÜNE KARŞI HALKLARIN DAYANIŞMASI" konserini Yunan halkına duyurmaya devam ediyorlar.

3 Ekim 2023 Salı günü, konsere 3 gün kala Atina sokaklarına ozalitler yapıldı. Her biri bir metreye iki metre olan ozalitler Atina'nın, Patision, Ekserhia, Solonos, Metaksirhio bölgelerine asıldı. Toplamda 20 ozalit Atina sokaklarına asıldı.





Kitap Adı: Sınıf Kini Tarihe Yön Veren Tarihi Yöneten Öfkedir
Yazar Adı: ERDAL GÖKOĞLU
Yayınevi: Boran Yayınları
Basım Tarihi: 

Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız


Önsöz

Yeni bir kitabımızla daha karşınızdayız: Sınıf Kini.

Hacmi küçük ama kapsamı büyük bir kitap. Tarihler boyunca yaşadığımız acıların sebebi ve sorumlularına duyduğumuz öfkedir, hesap sorma isteğidir sınıf kini. Ve bir muhasebedir, yani alacak-verecek işi...

Topladık, çıkardık; alacağımız ve sorulacak hesabımız o kadar çok ki!

İşte, bu tarihsel hesaplaşmada kılavuzumuz, yol gösteren pusulamızdır sınıf kini; kimin öleceğine, kimin yaşayacağına biz karar vereceğiz!

Çünkü;

Emperyalizm tüm dünya halklarına azgınca saldırıyor. İşbirliğini kabul etmeyen, boyun eğmeyen ülkeleri işgal ediyor, yağmalıyor. Yoksul halkları milyon milyon katlediyor.

Ülkemiz emperyalizme göbekten bağımlı, faşizm ile yönetilen, yeni sömürge bir ülkedir.

Denizleri, dağları, ovaları, ırmaklarıyla, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle halkımızı rahatlıkla doyurabilecekken; açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum edilmiştir. Halkımız emperyalist sömürü altında inim inim inlemektedir.

Maraş’ı, Çorum’u, ‘77 Mayıs’ını, Amerikancı faşist cuntayı, Sivas’ı, Gazi’yi, Buca-Ümraniye-Ulucanlar’ı; 19-22 Aralık’ta diri diri yakılanları;

Emperyalizmin “ya düşünce değişikliği ya ölüm” dayatmalarına karşı, 7 yıl boyunca tecrit hücrelerinde direnen, 122 kez ölümsüzleşen kahramanlarımızı;

Silopi’de, bir hafta boyunca cenazesi yol ortasında bırakılan Taybet Ana’yı;

Başlarına bombalar yağan Roboskili çocukları;

MİT’in gizli işkencehanelerinde 6 ay boyunca, aralıksız işkence yapılan ve bedenine 898 yara açılan devrimci Ayten Öztürk’ü;

Adalet için direnen ve dünya halklarını birleştiren Koçak Mustafa’yı, Halkın Avukatı Ebru Timtik’i, yedi notanın komutanı Helin Bölek ve yıldızlı yürek İbrahim Gökçek’i unutabilir miyiz?

İşte, tüm bunlara karşı duyulan nefretin ve öfkenin adıdır sınıf kini. Halklarımıza yaşatılan acıların hesabını sorma isteğidir.

Yani hafızamız, tarih bilgimizdir; unutmamak ve unutturmamaktır sınıf kini.

Güçlü bir halk sevgisi olmadan, gerçek bir sınıf kinine de sahip olunamaz.

Çünkü halkını sevmeyen, halka karşı işlenen suçlara karşı kin duymaz, halk düşmanlarına öfke beslemez.

Bir başka ifadeyle; halk ve vatan sevgimizin büyüklüğü sınıf kinimizin, öç almak isteğimizin büyüklüğü kadardır. ÖFKEMİZ DE EN AZ SEVGİMİZ KADAR BÜYÜK OLACAK.

Sevgi, kin, öfke, sevinç, özlem, acıma, vicdan, merhamet gibi duyguları devrimciler, dolu dolu yaşarlar. Çünkü, duygular bizim bu düzene karşı savaşmamızı sağlar.

Kin ve sevgi, devrimciliğin temel taşlarıdır. Bu duygular birbirinin zıddı olduğu kadar birbirinin tamamlayanıdır aynı zamanda. Biri olmadan diğeri eksik kalır.

Halkımıza ve vatanımıza duyduğumuz sevgiyi, şehitlerimize, tutsaklarımıza, yoldaşlarımıza duyduğumuz sevgiyi; kin ve öfkeyle büyütüyoruz.

Bu kinle, vatanımızı satanlardan, halkımızın emeğini çalarak aç bırakanlardan, yozlaştıranlardan, en sevdiklerimizi elimizden alanlardan, vatan haini halk düşmanlarından hesap soracağız.

Emperyalizmden, işbirlikçisi oligarşiden ve onun temsilcisi AKP faşizminden nefret etmek, kin duymak ve hesap sormak için o kadar çok nedenimiz var ki!

İşte bir örnek: Aydın’ın Söke ilçesinin Çavdar Mahallesinde 6 tane maden ocağı açılmış. Madenlerin çıkarılması ve işlenmesi sırasında çevreye neredeyse 24 saat boyunca toz yayılmaktadır. İşlemler sırasında kullanılan kimyasalların verdiği zararlar ise çoğu zaman ilk bakışta hiç görünmemektedir... Bölgede yaşayan halk: “Doğa harikası dağlarımız, 8 bin yıllık kaya resimlerimiz, doğamız tahrip ediliyor. HASTALIKLAR ARTTI, ÖLÜYORUZ...” diyerek tepki gösteriyor.

Maden şirketinin buna cevabı ise MORGLU CENAZE YIKAMA ARACI göndermek oluyor...

Fıkra gibi ama gerçek!

Gerçek; İki sınıfın iradesinin karşı karşıya geldiği bir alanda burjuvazinin kendini, kendi sınıf çıkarını pervasızca dayatmasıdır.

Burjuvaların halka bakış açısı budur. Onların nezdinde halkın böcek kadar değeri yoktur. Onlara göre halk; ihtiyaç halinde kullanılacak canlı alettir!

Onların kazanması, onların yaşaması için bizim ölmemiz gerekir...

İşte, sınıf kini bu gerçeği bilip gereğini yapmaktır.

Gerçek ve gereklilik; bu burjuvaların emekçi halklarımızın kanını emen bir asalak olduğu; bu asalaktan sonsuza dek kurtulmak gerektiğidir.

Ve son söz:

YAŞAMAK İSTİYORSAK ONLAR ÖLMELİDİR. İKİ SINIF, İKİ İRADE BİR ARADA OLMAZ; YA BURJUVAZİ YA BİZ!

ÖLMEMEK İÇİN ÖLDÜRMEYİ ÖĞRENECEĞİZ; KİMİN YAŞAYACAĞINA BİZ KARAR VERECEĞİZ...

İyi okumalar...





 

UMUDUN, DİRENCİN ADI BERLİN ÇADIRI!

"Bizim Özgürlüğümüz İnsanın İçindeki Gökyüzüdür.

BİZ KAZANACAĞIZ..."

Selam Olsun 200. Gündür Açlığın Koynunda ve Yerküremizin Bağrında; Baş eğmeyen, Direnen,

Sinmeyen,

Berlin Direnişçilerine...

"Nedir Ki Kuşatma Gülüm

Bir Dirhem Karanlık,

Bir Gram Demir ve Duvar,

Üç Beş Çelik, Çekirdek...

Gerekçeli,

Geçersiz Yasalar

Olup olacağı Hepsi Bu...

Oysa UMUT Gülüm

Sonu Başı Görünmeyen

Bir Deryadır...

Damarlardan Toprağa Boşalan,

Bitimsiz Bir Kuvvettir DİRENÇ...

Uçsuz Bucaksız Ovalar Kadar Geniş."

3 Ekim 2023 günü Avrupa'nın en uzun soluklu Süresiz Açlık Grevinin 200. Gününde olan Eda Deniz Yoldaşımızın Şahsında;

Ilgın'ı, Sevil Sevimliyi

Adalet için,

Haklar ve Özgürlüklerimiz için,

Tüm Anti-Faşistler için, Bizler,

Tüm Halkımız için, Direnişlerinden ve

Mücadelelerinden Dolayı Selamlıyor;

Yoldaşlarımızın,

Haklı ve Meşruca Yarattıkları, İvme Kazandırdıkları Direniş Mevzilerini Sonuna Kadar Sahipleniyor ve Destekliyoruz...

3 Ekim Günü Faşist 129 A-B Yasasına Göre Almanya Hapishanelerinde Tutuklu Bulunan Özgül-İhsan-Serkan-Hasan'a Özgürlük Talebiyle Yapılan Süresiz Açlık Grevinin 200. Gününde Avusturya Halk Cephesi olarak 8 kişi ile Dayanışma Destek Açlık Grevi ve Video Çekimleri Yaptık...

🚩BERLİN'DE BİR ÇADIR ÜÇ KARANFİL🚩

Sesleri,

Sözleri,

Çiçeklerden Yapılma Bir Taç Gibi

Taşıdık Başımızın Üstünde...

Ağladığımızda,

Ağrıdığımızda,

Yorgunluklarımızda Hiç Geçmeyen

Üstündeydi Başımızın...

Dostların Şarkılarından Ninniler Yaptık

Mayaladık UMUDU...

Hayal Bile Kör İken Çoğu Saat,

Göğsümüzü Açtık O Mayalanmaya.

Kaybolmasın Diye,

Çocuklarımızın Uykusuna Sakladık Onu

Çocuklarımızın Rüyalarına...

Her Sabah,

Gün Işığı İle Yoğuruyoruz.

Her Gece Ay Işığıyla,

Ve Taşıyoruz Başımızın Üstünde

Çiçeklerden Yapılma Bir Taç Gibi...

BİZ KAZANACAĞIZ!

Tüm Halkımızı SÜRESİZ Açlık Grevi Direnişimizin Talepleri Etrafında Birleşmeye, Omuz Vermeye Çağırıyoruz...

1- Devrimci ve Anti-Faşist Tutsaklar Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli ve Hasan Unutan TUTUKSUZ YARGILANSINLAR!

2- Her türlü Dijital delil suç delili olarak kullanılmaktan çıkarılsın!

Dijitallerin güvenirliği ve delil niteliği yoktur!

3- Almanya Anayasayı Koruma örgütünün (Verfassungsschutz) devrimciler hakkında hazırladığı raporlar meşru değildir, mahkemelerde delil olarak kullanmaktan çıkarılsın!

4- Almanya Federal Başsavcısı Peter Frank Özgül Emre ’lere yapılan operasyondan kısa bir süre sonra Türkiye Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü ve onur madalyası aldı. Bu görüşmede neler konuşuldu ve Savcı Peter Frank hangi hizmetler sonucu onur madalyası aldı?

-AÇIKLANSIN!

5- Beş yıldır oturum hakları için direnen Almanya direnişleri Meclisinin oturumu geri verilsin!

Siyasi nedenlerle verilen oturum hakkının, siyasi nedenlerle alınması hukuksuzdur ve meşru değildir!

Bu anlamda İlker Şahin’e verilen ceza kaldırılsın!

6- FAŞİST 129,129 A ve B yasaları Kaldırılsın!

7- Anti-faşist ve devrimci tutsaklar Serbest Bırakılsın!

UMUDUN, DİRENCİN ADI BERLİN ÇADIRINA

SELAM OLSUN!

YAŞASIN SÜRESİZ AÇLIK GREVİ DİRENİŞİMİZ!

EDA DENİZ, ILGIN, SEVİL SEVİMLİ ONURUMUZDUR!

ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK, SERKAN KÜPELİ VE HASAN UNUTAN'A ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ!

DEVRİMCİLİK YAPMAK SUÇ DEĞİL TARİHSEL GÖREVDİR!

DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR!

KAHROLSUN FAŞİZM, EMPERYALİZM,

YAŞASIN MÜCADELEMİZ!

AVUSTURYA HALK CEPHESİ.




 

29 Eylül tarihinde Sol parti Milletvekili Andrej Hunko Almanya meclisine Açlık grevi direnişiyle ilgili bir soru önergesi sundu.

Soru önergesi şu şekilde;

“Federal Adalet Bakanı Marko Buschmann'ın 19 Ağustos'taki Açık Gün'de söz verdiği sonuçların hızlı bir şekilde yayınlanmasının arka planında, Federal Adalet Bakanlığı'nın Ceza Kanunu'ndaki sözde "modası geçmiş cezai suçlar", özellikle de Ceza Kanunu'nun 129. maddesinin olası silinmesi veya revize edilmesine ilişkin incelemesinin sonucu ne oldu (bkz. https://fb.watch/njWiK6-Wni/c)?

Ayrıca Federal Adalet Bakanlığı veya temsilcileri Eda Deniz Haydaroğlu ve direniş arkadaşlarıyla Ceza Kanunu'nun 129’a ve 129-b maddelerinin kaldırılmasına ve taleplerine ilişkin görüşmek üzere bir araya gelmeye ne ölçüde hazırdır?”

Bu soru önergesine Meclisten bir hafta en geç iki hafta içerisinde cevap verilmelidir.

Adalet Bakanı Marco Buschmann’ın verdiği randevu sözünün takipçisi olacağımızı söyledik ve tekrar ediyoruz; Marco Buschmann verdiği sözü tutmalı ve açlık grevi direnişçilerine görüşmelidir

 

2 Ekim tarihinde Almanya açlık grevi direnişçileri Berlin direniş çadırında kıssadan hisse okudular. Ayrıca videoda 3 Ekim’e 200. gün eylem ve kına törenine çağrı yaptılar ve herkesi 18 Ekim 2023de Türkiyeli 3 devrimcinin Düsseldorf’daki mahkemesine çağrıdılar.

Yaban kazları “V” şeklinde uçarlar. Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar. Araştırma sonucunda su verilere ulaşmışlar;

“V” şeklinde uçulduğunda, uçan her yaban kazı kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı sağlıyormuş. Böylece “V” seklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini yüzde yetmiş oranında uzatıyorlarmış. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.

Bir kaz, “V” grubundan ayrıldığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların oluşturduğu hava akımının dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna grupla devam ediyor.

“V” grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor. Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda yorulunca en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış ve aynı oranda yorulmuş oluyor.

Uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.

Gruptaki bir kus hastalanırsa veya bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kusa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta veya yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene (veya eğer ölürse, ölümüne kadar) onunla beraber yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar.

Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor.

1EKİM pazar günü derneğimizin düzenlediği kahvaltı ve halk toplantısında saat 11.00'de toplandık.

Günün çeşitli konularına dair sohbetler yaparken, nöbetçi arkadaşlarımız da kahvaltı masasını hazırlamıştı.

Kahvaltı canlı sohbetler ile geçti.  Birlikte yapılan kahvaltı sonrası içilen çaylar ile sohbetler sürdürüldü. Sohbetlerin temel konularından biri de faşist 129 ab yasalarına karşı sürdürülen direniş ve hasta tutsak İHSAN CİBELİK,‘Ti.

Daha sonra Halk toplantısına geçildi. Halk toplantısında da süren direniş ve İHSAN CİBELİK konuşuldu.

Bu konuda neler yapılabileceği tartışıldı. Direnme ve meşruluk üzerinde değinildi.

Süren mahkemelere değinildi. Mahkemelere katılınması konuşuldu.

Grup Yorum yapımı olan Mahalle filminin gösterimi konusunda sohbet edildi. Ve 12 Kasım'da dernekte gösterilmesi karara bağlandı.

Deprem úzerine sohbet edildi. 28 Ekim'de yapılacak bir Kermese katılma kararı alındı.

Güncel kimi konuların konuşulması sonrası Halk toplantısı bitirildi. Toplantıya 20 kişi katıldı..."

Belçika’da Halk Cepheliler Berlin Direnişçileri ile Dayanışma Açlık Grevindeydi

Almanya Berlin'de Almanya Adalet Bakanlığı kapısı önünde 200. gününe varacak olan açlık direnişi ile dayanışma amacıyla her hafta yapılan açlık grevi eylemine biz de Belçika'dan 5 kişi ile katıldık.

129ab yasalarının kaldırılmasını, haksız hukuksuz bir şekilde tutuklanan Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli'nin serbest bırakılmasını istiyoruz. Hasan Unutan'ın çocuklarının gözü önünde alınarak tutuklanmasını protesto ediyor derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

Ayrıca kanser teşhisi koyulan İhsan Cibelik'in derhal tedavi olması için serbest bırakılmasını istiyoruz.

Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli'nin talepleri kabul edilsin.

Yaşasın Açlık Grevi Direnişimiz.

Belçika Halk Cephesi

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.