GÖKHAN YILDIRIM'IN TAHLİYE EDİLMEMESİ YENİ BİR ADİL YARGILANMA HAK İHLALİDİR!
AYM, SAĞLIK RAPORLARININ, MAHKEME
KARARLARININ VE YASALARIN GEREĞİNİ YAPMALI, GÖKHAN YILDIRIM'IN TAHLİYESİ
ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLER KALDIRILMALIDIR!
Hakkında 6 aylık infaz erteleme kararı
olan ve dışarıda tedavisi devam eden Gökhan Yıldırım, 22 Ekim 2022 tarihinde,
henüz 6 aylık infaz erteleme kararı dahi dolmamışken hukuksuzca gözaltına
alınıp tutuklanmıştır. Gökhan Yıldırım hakkında yeni bir sağlık kurulu ve
dahası ATK(Adli Tıp Kurumu) muayenesi yapılmamışken, dolayısıyla hakkında yeni
bir sağlık raporu verilmemişken hâlihazırdaki ATK raporu ve tahliye kararı hiçe
sayılarak hukuki zeminde suç işlenmiştir. Yasal ve Anayasal tüm hükümler de
hiçe sayılmış olmaktadır.
Her şeyden önce, Gökhan Yıldırım henüz
sağlığına kavuşmamış 256 gün yaptığı ölüm orucundan kaynaklı kas yıkımı ve
bağlı birçok hastalığı olan biridir. Yürüme ve denge sorunu devam etmektedir.
Bacaklarında, ayaklarında nöropatik
sancılar, yanmalar, uyuşmalar devam etmektedir. Şiddetli ağrıları ile günlük
yaşamını tek başına idamesi mümkün değildir. Hapishane koşulları tedavisinin
önünde engeldir. Gökhan Yıldırım'ın avukatları AYM(Anayasa Mahkemesi)
başvurusunda sağlıkla ilgili bu bilgileri ve daha fazlasını belirtmelerine rağmen,
AYM bilimsel olmayan bir şekilde cevap vererek karar açıklamıştır.
Demektedir ki AYM, Gökhan Yıldırım’ın
tedavisi hapishane koşullarında da devam edebilir. Gökhan Yıldırım'ın yaşadığı
tek bir örnek dahi bu gerekçenin geçersizliğini ortaya sermeye yeter. Gökhan
Yıldırım'ın fizik tedavi için gittiği hastanede kendisine 1 buçuk yıl sonraya
randevu verilmiştir. Bu mudur, tedavi koşullarının var olması? Bu mudur, sağlık
hakkının tanınması? Bu mudur, AYM'nin bilimsel ve hukuki kıstası?
AYM, Gökhan Yıldırım'la ilgili
tahliyesi yönünde verilen hem sağlık hem hukuk kararlarını değil; komplocu
polis fezlekelerini, "istihbarat bilgileri"ni temel alarak karar
vermiştir ve avukatların acil tahliye yönündeki başvurusunu reddetmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan yaptığı birçok açıklamada bu ülkedeki
adil yargılanma hak ihlallerini kabul etmiş ve dahası bunu yargının öncelikli
sorunlarından olarak gördüğünü ifade etmiştir. Zühtü Aslan'ın yaptığı
açıklamalarda yer alan verilerden bazıları şunlardır:
"(…) AYM'ye en çok ‘adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle bireysel başvuru yapıldı.
Üstelik bu başvurularda 2014 yılına göre büyük artış görüldü. Bu kapsamda 2014
yılında 16 bin 768 başvuru yapıldı. 2021 yılında ise 113 bin 524 başvuru
yapıldı.2014-2021 yılları arasında toplam 381 bin kişi “adil yargılanma
hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle AYM'ye başvurdu. Bu sayı, AYM'ye toplam
başvuruların yüzde 49,5'ini oluşturuyor.2021 yılında yapılan “adil yargılanma
hakkı ihlali” başvuruları, OHAL'in yaşandığı 2016'yı bile aştı. 2016'da
yaklaşık 79 bin bireysel başvuru yapılmıştı." (Basından)
Bu verilerin kaynağı bizzat AYM
Başkanı Zühtü Aslan'dır. İşte Gökhan Yıldırım AYM başkanının da kabul ettiği
adil yargılanma hakkının ihlaline karşı ölüm orucu yapmış ve bunun sonucunda
sağlık sorunları olan biridir. O halde AYM başkanı ve AYM, adil yargılanma hak
ihlallerine eklenen bu yeni ihlale bir an önce son vermeli ve Gökhan
Yıldırım'la ilgili tahliye kararının uygulanması sağlamalıdır.
Bizler TAYAD'lı Aileler olarak
evladımızı dışarıda istiyor ve sağlığına kavuşacağı koşulların dışarıda mümkün
olduğunu biliyoruz. Gökhan Yıldırım Derhal Serbest Bırakılmalıdır!
5 Ocak 2023
TAYAD'LI AİLELER