SİBEL BALAÇ VE GÖKHAN YILDIRIM’IN YAŞAMI RİSK ALTINDA!
SİBEL BALAÇ VE GÖKHAN YILDIRIM’IN ÖLMELERİNE İZİN
VERMEYELİM!
Türkiye hapishanelerinde iki devrimci tutsak, Sibel Balaç ve
Gökhan Yıldırım, adalet talebiyle aylardır ölüm orucundalar. Sibel ve Gökhan’ın
sağlıkları gün geçtikçe bozuluyor, zaman onların aleyhine işliyor. Devrimci
tutsak İleri Kızılaltun da 15 Ağustos’tan itibaren Sibel ve Gökhan’ın
taleplerinin kabul edilmesi için ölüm orucuna başladığını açıkladı.
Sibel, Gökhan ve İleri AKP’ye muhalif oldukları,
devrimci-sosyalist düşüncelere sahip oldukları için tutsak edildiler. AKP
iktidarının emrindeki hakim ve savcılar adil olmayan siyasi yargılamalar
yaparak, gizli tanık ve itirafçıların yalanlarıyla, hiçbir delil olmadan onlara
ağır cezalar verdiler. Sibel ve Gökhan işte bu nedenle, bu hukuksuzluğa, bu
adaletsizliğe karşı direnme kararı aldılar. Sibel Balaç 19 Aralık 2021
tarihinde, Gökhan Yıldırım ise 25 Aralık 2021 tarihinde “adil yargılanma”
talebiyle ölüm orucuna başladılar. Son olarak İleri Kızılaltun isimli devrimci
tutsak da “Sibel ve Gökhan’ın talepleri taleplerimdir” diyerek 15 Ağustos 2022
tarihinde Ölüm Orucu Direnişine başladığını ilan etti.
Sibel, Gökhan ve İleri’nin talepleri çok açık, haklı ve
meşru taleplerdir. Onlar; adil bir yargılanma yapılmasını, halka yönelik
ekonomik ve siyasi baskılara son verilmesini, hapishanelerdeki yüzlerce hasta
tutsağın serbest bırakılmasını ve siyasi tutsaklar üzerindeki tüm baskılara son
verilmesini istiyorlar.
Sibel ve Gökhan’ın bu talepleri sadece onların değil
Türkiye’de yaşayan tüm halkların talepleridir. Onlar AKP faşizminin halka
dayattığı açlığa, yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı direniyorlar. Onlar, tıpkı
iki yıl önce AKP faşizminin baskılarına, yasaklarına karşı ölüm orucunda kaybettiğimiz
Grup Yorum üyesi devrimci sanatçılar Helin Bölek ve İbrahim Gökçek gibi; adil
bir yargılama yapılmasını istemek için bedenlerini açlığa yatıran halkın
avukatı Ebru Timtik ve Mustafa Koçak gibi bedeli ne olursa olsun direnmeye
devam edeceklerini ilan ettiler.
Adalet savaşçılarımız Sibel BALAÇ bugün direnişinin
251’inci, Gökhan YILDIRIM 245’inci, İleri KIZILALTUN ise 12’inci günündeler.
Zaman Sibel ve Gökhan’ın aleyhine işliyor, Sibel ve Gökhan’ın sağlıkları gün
geçtikçe bozuluyor. Yani Sibel ve Gökhan hızla ölüme doğru ilerliyorlar. Tekirdağ Şehir Hastanesi 10 Ağustos tarihinde
Gökhan’ın hapishane koşullarında da hastane koşullarında da kalmasının mümkün
olmadığını, infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor verdi. Sağlık durumu
gün geçtikçe ağırlaşan, organları yavaş yavaş işlevini kaybeden, vücudunda
derin yaralar oluşmaya başlayan ve artık ölüme doğru giden Gökhan Yıldırım,
doktorların “hastanede ve hapishanede kalamaz” şeklinde rapor vermesine rağmen
Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “hastanede kalabilir” şeklindeki rapor
gerekçe gösterilerek zorla hastaneye kaçırıldı. Gökhan Yıldırım şu anda
Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinin mahkum koğuşunda ağır
tecrit altında tutuluyor, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine dahi izin verilmiyor.
Gökhan Yıldırım’ı bu şekilde katletmek istiyorlar. Bunun
anlamı açıktır. Gökhan Yıldırım’ı, sağlığı için uygun olmayan, bu durum
hastanenin verdiği raporla da sabit olan mahkum koğuşunda tutarak katletmek
istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.
Bugün işte bunun için buradayız. “Gökhan Yıldırım’ı
katletmenize izin vermeyeceğiz” demek için buradayız.
"Direnmek hak, yaşatmak görevdir. Sibel ve Gökhan’ı
yaşatalım" demek için buradayız.
Buradan Atina’da bulunan Türkiye büyükelçiliği önünden,
Türkiye faşizminin buradaki temsilciliği önünden onlara bir kez daha
sesleniyoruz;
Sibel Balaç, Gökhan Yıldırım ve İleri Kızılaltun’un
talepleri haklı ve meşrudur, talepleri kabul edilsin!
Sibel Balaç Onurumuzdur!
Gökhan Yıldırım Onurumuzdur!
İleri Kızılaltun Onurumuzdur!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Yunanistan Halk Cephesi