AVRUPA HALK CEPHESİ: 1 EYLÜL'DE AVRUPA'NIN
MEYDANLARINDA GÖKHAN, SİBEL VE İLERİ OLACAK!
Ölüm orucu direnişçisi, adalet savaşçısı Gökhan Yıldırım, üç
aylığına infaz erteleme raporuna rağmen tahliye edilmiyor. Ölüm orucunun 254
günündeki Sibel Balaç, ailesiyle görüştürülmüyor. Açık görüş, kapalı görüş ve
telefon görüş hakkı gasp edilmiş durumda.
Direniş İleri Kızılaltun'un katılımıyla sürüyor. Düşman
direnişin taleplerini tartıştırmamak için, tüm baskı, sansür yöntemlerine
başvuruyor. Ancak, adalet talebi ve adalet için mücadele, toprağa savrulan
tohumlar gibi, Anadolu'ya ve dünyaya yayılıyor. Koçaklar'ın, Ebrular'ın, Helin
ve İbrahimler'in direnişiyle çok daha güçlü bir biçimde dalgalanmaya başlayan
adalet bayrağı, bugün Sibeller'in, Gökhanlar'ın, İleriler'in elinde. Bu
bayrağın altında adalet mücadelesi, milyonların mücadelesine dönüşecektir.
Çünkü adalet, milyonların, tüm ezilen, sömürülen halkların
talebidir. Sibel, Gökhan ve İleri'nin talebinin tüm halkın talebi olduğunu
GÖSTERMEK İÇİN, Ölüm orucunun 9’uncu ayındaki direnişçileri SAHİPLENMEK İÇİN,
Gökhan Yıldırım'ın DERHAL TAHLİYESİNİ TALEP ETMEK İÇİN, 1 EYLÜL'DE AVRUPA'NIN
MEYDANLARINDA OLALIM.
MENZİLE YAKLAŞILMAKTADIR
Açlığın 9’uncu ayına giren direnişçi yoldaşlarımızın sağlık
durumu, her geçen gün kritikleşmektedir. Ya zafer ya ölüm yürüyüşünde menzile
yaklaşılmaktadır. Bu nedenle, bu aşamada, direnişi sahiplenmede yeniden
yüklenmeliyiz. Kuşku yok ki, mücadelenin başka gündemleri, başka görevleri de
var. Hiçbirini ertelemeden, fakat hiçbirini bugün 250'li günlerdeki ölüm
orucunun önüne koymadan mücadelemizi sürdürebilmeliyiz.
FAŞİZMİN ALÇAKLIĞINA, EYLEMLERİMİZİ VE SAHİPLENMEMİZİ
BÜYÜTEREK CEVAP VEREBİLİRİZ!
Direniş karşısında başından itibaren çaresiz olan düşman,
her geçen gün daha da alçaklaşıyor. Gökhan Yıldırım'ı “hapishanede ve hasta
hanede mahkum koğuşunda kalamaz” raporuna rağmen, TAHLİYE ETMEDİLER. Su içtiği
bardağı dahi çaldılar. Ölüm orucunun 250'li günlerine gelmiş Sibel Balaç'ın
görüş hakkını, telefon hakkını gasp ettiler. Bütün bunlar karşısında evet
öfkeliyiz. Öfkeleniyoruz. Fakat öfkemiz düşmana yönelmezse, bir sonuç yaratmaz.
Bu alçaklıklara ancak daha güçlü bir sahiplenmeyle cevap verebiliriz.
Alçaklıklara ÖFKEMİZİ;
EYLEME, SAHİPLENMEYE DÖNÜŞTÜRELİM!
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜDÜR.
1 Eylül, 1939 yılında Nazi Almanya’sının, 52 milyon insanın
öldüğü ikinci emperyalist paylaşım
savaşını başlattığı gündür. Nazi Almanya’sının Polonya'yı
işgal ederek halklara karşı savaşı başlattığı bugünü dünya halklarına
hatırlatmak amacıyla, 1 Eylül günü, Dünya Barış Günü olarak ilan edilmiştir. 52
milyon insanın ölümüne yol açan bu emperyalist Nazi saldırısı, Sovyet
halklarının, Nazi işgali altındaki ülkelerdeki komünistlerin ve vatanseverlerin
ve Kızıl Ordu'nun büyük kahramanlığıyla durdurulmuştur. Bu kanlı savaşın
ardından, dünya halklarına barışı armağan eden, işte bu kahramanlıktır. Barışı,
dün olduğu gibi, bugün de dünya halklarının mücadelesi ve devrimleri kazandıracaktır.
Değilse, bugün emperyalist kurumların barış söylevleri,
çeşitli ülkelerde gerilla hareketleriyle faşist yönetimler arasında kurulan
“barış masaları” bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Soruyoruz; Mustafa
Koçaklar'ın, Ebru Timtikler'in adalet için öldüğü, Gökhan Yıldırımlar'ın, Sibel
Balaçlar'ın adalet için ölüm yürüyüşüne çıkmak zorunda kaldığı bir dünyada, kim
barıştan söz edebilir?
EKMEKSİZLİK VE ADALETSİZLİK EN BÜYÜK SAVAŞ NEDENİ DEĞİL
MİDİR?
Adaletsizlik sürdüğü müddetçe halkların savaşı sürecektir.
Adaletsizlik sürdüğü müddetçe direnişler sürecektir.
ADALETİN OLMADIĞI BİR DÜNYADA BARIŞTAN SÖZETMEK
ALDATMACADIR.
GÖKHAN, SİBEL, İLERİ, ADALET İÇİN DİRENİYORLAR.
SÖMÜRENLERLE ZULMEDENLERLE BARIŞMAYACAĞIZ, SÖMÜRÜYE,
ZULME KARŞI
DİRENİYORUZ, DİRENECEĞİZ.
1 EYLÜL'DE MEYDANLARDA OLACAĞIZ VE HAYKIRACAĞIZ: SİBEL,
GÖKHAN VE İLERİ'NİN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN!
Halkımız, Halk Cepheliler!
1 Eylül’de meydanları boş bırakmayalım.
1 Eylül’de meydanlara SİBELİ, GÖKHANI, İLERİYİ taşıyalım.
Meydanlarda sahte, aldatıcı BARIŞ söylemlerinin karşısına
DİRENİŞİ çıkaralım!
Avrupa Halk Cephesi