Yedi notanın komutanı, ölümsüz şarkımız Helin Bölek’in şehitliğinin 4’üncü yılında yoldaşları ve annesi Aygül ana anıt mezarı başında Helin’i andı…
Grup Yorum emekçileri, öğrencileri
ve Aygül ananın bulunduğu anmada ilk olarak Özgür Tutsak Grup Yorum
emekçilerinden gelen mektuplar okunarak Helin ve İbo’nun mücadelesinin devam
ettiği vurgulandı.
“Helin direnişlerimizde,
konserlerimizde, sohbetlerimizde her anımızda bizimle birlikteydi…” denilerek
okunan mektupta Özgür Tutsak Yorumcular şu sözleri kaleme almıştır:
"Helin'imiz aramızdan
ayrılalı tam dört yıl oldu. Bu dört yıl boyunca Helin de İbo da bize yol
gösterdi. Ve göstermeye devam ediyorlar.
Bugün Süresiz-Dönüşümlü Açlık
Grevimizin 101'inci günü. Bugün sürdürdüğümüz direnişimizi Betül Varan devam
ettiriyor.
Helin'in bıraktığı yerden
bizler, genç Yorumcular olarak Helin'imizin mirasına sahip çıkıyoruz. Onlar
bize bir direniş geleneği bıraktılar, bu direniş geleneğini devam ettiriyoruz.
Direnişimiz Helin ve İbo'nun başlatmış olduğu direnişten bağımsız değildir; dün
de bugün de taleplerimiz ortak. 'İdil Kültür Merkezi Basılmasın!', 'Tutsak Grup
Yorum Emekçileri Serbest Bırakılsın!' taleplerimiz devam etmektedir.
Bugün Helin'imizin mezarı
başındayız, O'nun gibi bizler de Grup Yorum emekçisi olduğumuz için gurur
duyuyoruz. Helin ve İbo'yu mücadelemizde yaşatacağız.
Son sözü Süresiz-Dönüşümlü
Açlık Grevi direnişçisi Betül Varan'a bırakıyoruz;
3 Nisan…
Bugün tam 4 yıl oldu,
Helin'imizi omuzlarımızda ölümsüzlüğe uğurlayalı.
Taşıdığımız sadece
Helin'imiz değildi omuzlarımızda, taşıdığımız sahip çıkacağımız bir tarihti,
ödeyeceğimiz her bedeli göze almaktı.
Bir söz verdik Helin'imize,
İbo'muza; şarkılarımıza hangi koşulda olursa olsun sonsuza kadar sahip
çıkacağız. Halkımız, vatanımız için o büyük güne kadar mücadele edeceğiz. Ve
Helin'in ayağa kaldırdığı, O'nun birleştirdiği dünya halklarıyla bir gün
meydanlarda türkülerimizi haykıracağız."
Özgür Tutsak Grup Yorum
emekçilerinin Helin’i andıkları mektubun okunmasının ardından Aygül ana da söz
alarak şunları söyledi:
"Bugün 4'üncü yılı oldu
Helin'in.
Bir Meksika atasözü var, der
ki; 'Bizi gömdüler, ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.'
Onlar tohum olarak toprağa
gömüldüler, ama gencecik fidanlar olarak çıkmaya devam ediyorlar.
'Bir Helin gitti, bin Helin
geldi' lafı o kadar doğru ki, zaman zaman ben de paylaşıyorum, sizler de
görüyorsunuz. O kadar çok Helin haberleri geliyor ki, o çocuklarımız da
İnşallah ablaları gibi onurlu, dik duruşlu olurlar.
Ne diyeyim ne söyleyeyim
bilemiyorum, bazen kelimenin bittiği yerdeyim. Ama Helin benim gururum,
eğilmeyen başım, düşmeyen omuzum. O benim kızım, arkadaşım, yoldaşım.
Bugün çok daha kalabalık
olabilirdik, ama hepimizin malumu olduğu gibi Grup Yorum üyelerinin çoğu şimdi
tutsak. Onun için O'nu temsilen-Helin'i temsilen Helin'in bana hediyesi yeşil
gömleği ve Helin'in sürekli taktığı yeşil eşarbını takarak bütün
arkadaşları adına ben şimdi buradayım.
Yurtdışında, uzaklarda olan
sevgili oğlum Deniz her yıl olduğu gibi bugün de Helin'e bir buket göndermiş;
çok teşekkür ederim, gözlerinden-yüreğinden öperim. Çiçeğini aldık, Helin adına
teşekkür ederek Helin'in mezarına koyacağız, süsleyeceğiz.
Gönül isterdi ki burası çok
daha kalabalık olsun. Ama olacak, ben umudumu yitirmiyorum; olacak. Daha
çokları gelecek, daha çok insan katılacak, gerçekten de bir şenlik havasında
kutlayacağız. Çünkü biz O'nu toprağa gömmedik, yüreklerimize gömdük. Yürekler
de vurduğu müddetçe her atışında 'Helin, Helin, Helin' diyecek; atmaya devam
edecek."