İstanbul Gazi Halk Cephesi, 30 Mart – 17 Nisan Devrim Şehitlerini Anma ve Umudun Kuruluşunu Kutlama günleri nedeniyle 30 Mart’ta yazılı açıklama yayınladı.
Gazi Halk
Cephesi’nin açıklaması şu şekildedir:
Devrim İçin Savaşmayana Sosyalist Denmez!
30 Mart 17 Nisan Devrim Şehitlerimizi Anıyor, Umudun
Kuruluşunu Selamlıyoruz!
Selam Olsun Partimize!
Selam Olsun Mahir’den Dayı’ya Kurtuluşa Kadar Savaş
Şiarıyla Ömrünü Verenlere!
Direnecek, Üretecek, Yeniden Yeniden Örgütlenecek,
Dünyayı Bir Kez De Türkiye’den Sarsacağız!
30 Mart-17
Nisan Devrim Şehitlerini Anma, Umudu Selamlama günlerindeyiz.
Partili
savaşımızda 30 yılı geride bırakıyoruz; 30 yıldır bu ülkede umudun adını biz
simgeliyoruz.
THKP-C’den
Devrimci Sol’a, Devrimci Sol’dan DHKP-C’ye Türkiye devriminin yolunu çiziyoruz.
Bu yolda yüzlerce yoldaşımızı şehit verdik.
Sayısız
operasyon yaşadık, sayısız katliamlardan, tutuklamalardan, işkencelerden
geçtik. Her şehidimizle dünya devrim tarihine yeni bir gelenek bıraktık.
38 yılını “benim
annem, babam, öğretmenim, her şeyim” dediği Patimizle devrimci mücadeleye
adayan önderimiz Dursun Karataş’la; kuşatmalarda önce yoldaşlarının güvenliğini
düşünerek kendi canını ortaya koyan kahraman Perihan Demirerlerimizle;
kuşatıldıkları üslerden sosyalizmin orak çekiçli bayrağını dalgalandıran
Sabolarımız, Edalarımızla; “Asıl siz teslim olun” diyen 18’inde Sibel
Yalçınlarımızla; vatan ve adalet özlemiyle yola düşen Burak Ağarmışlarımızla; “Bizi
geleceğe taşıyacak olan savaşma kararlılığımızdır” diyen Emrah
Yaylalarımızla tarihin ak sayfalarını ilmek ilmek dokuyoruz.
Bugüne kadar
çok can aldık, çok can verdik.
Çok yendik, çok
yenildik.
Acımızdan hınç,
acımızdan öfke sağmasını bildik.
Her süreçte
savaşımızı daha ileriye taşımak için mücadele ettik.
Önderimize ve
şehitlerimize verdiğimiz devrim sözü için çalışmaya devam ettik.
Eğitimden
sağlığa, yoksulluktan yozlaştırmaya kadar hayatın her alanında sözümüzü
söyledik, devrimci alternatifimizi yarattık.
Sosyalizmin
ütopik bir düş değil, bugünden sınırlı da olsa yaşanılabilecek bir düzen
olduğunu göstermek için çalıştık.
Halk bahçeleri,
kooperatifler, gönüllü eğitim toplulukları, halk için mühendislik
çalışmalarıyla tamamen halkımızın olanaklarıyla dayanışmayı, imece kültürünü,
kolektivizmi örgütledik.
Halkımıza
sorunlarının çözümünün yine kendisinde olduğunu gösterdiğimiz halk
meclisleriyle güçlendik.
Silahlı,
silahsız her sözümüz bir eylem, her eylemimiz düşmanı beyninden vuran bir güç
oldu.
Türkiye ‘Sol’unun
‘silahlı mücadelenin miadının dolduğunu’ söylediği, devrimci mücadeleyi LGBTİ+
feminizm ve hayvan haklarına indirgediği, emperyalizmi yeniden keşfettiği
koşullarda biz ihtilalci çizgimizden milim sapmadık.
“Direnmeyen Çürür, Savaşmayan Ölür” demiştik.
Direnmeyen Çürüdü, Savaşmayanlar Öldü.
Biz her dönem
en ağır bedelleri göğüsledik, içeride dışarıda faşizmin saldırılarına karşı
direndik, yenilmedik. “Hep İleri” dedik.
“DHKP-C Bu
Cüreti Nereden Buluyor?” dediler.
Cüretimizi tarihimizden,
yüzlerce kahraman şehidimizden aldık.
Bizde böyle
şanlı bir tarih, yenilmez komutanımız direniş, vatanı sevdalı yüreklerimiz
olduğu sürece yenilmeziz.
Tek başına da
kalsak, fiziken yok da olsak Anka Kuşu misali yeniden küllerimizden doğarız.
Bu İnançla, Bu
Güçle, Bu Savaşma Kararlılığımızla 30 Mart-17 Nisan Devrim Şehitlerimizi
Anıyor, Umudun Adı Olan Partimizin Kuruluşunu Selamlıyoruz!
Selam Olsun Karanlığı Şimşek Çakıp Yakanlara!
Mahir Hüseyin Ulaş, Kurtuluşa Kadar Savaş!
Gazi Halk Cephesi