AKP faşizmi Anadolu halklarına S, Y ve yüksek güvenlikli hapishanelere gömmek istiyor, bunu başaramayacak. AKP faşizmi S,Y ve yüksek güvenlikli hapishanelerle insanlık suçu işliyor, hesabını verecek!
Sincan
2 nolu yüksek güvenlikli hapishaneden Nedim Öztürk’ün tecrit işkencesine
anlattıkları başka söz bırakmıyor. Ailesiyle telefon görüşmesinde, sağlık
durumum nasıl olsun? Geldiğimiz günden beri direniyoruz, bugün 107 gün oldu,
zaten 65 kilodaydım, 20 kiloya yakın verdim sanırım, 40,45 kilo bir şey kaldım, belde
pantolon durmuyor.
İki
kez idrarımdan kan geldi, 107. Günündeyim normal herhalde, revire çıkardılar
ama tedavi kabul etmediğim için durum nedir bilmiyorum? Buralar bildiğin gibi
değil, çok kötü, kuyu gibi, koridorlar pislik içinde, personel yok, mahkumlara
temizletiyorlar ,7 temmuzda bir kez gelip temizlediler o kadar, Adalet
Bakanlığından bir heyet gelmişti, sanırım o yüzden temizlediler. Berbere
gidiyorsun, makineyi önüne koyuyorlar, al saçını kes diyorlar.
350
hücre yapmışlar, ancak eşyanı koymak için depo yok. Buralar öyle dizayn edilmiş ki insan yüzü
görmüyorsun, yanındaki tekli hücre dahil, hiçbir şey paylaşamıyorsun. Altında
üstünde hücreler var ama göremiyorsun ancak bağırarak sesi duyurabiliyorsun.
Günde 1 saat havalandırma için başka bir yere havalandırmaya çıkarabiliyorsun
ona da ben çıkmıyorum. Bir şey soruyorsun bilen yok, bir personel oluyor oda
bizden kötü tecrit yaşıyor, sabah 8 akşam 20:00 çalışıyorlar, ondan fazla hücre
ile uğraşıyor ve ancak kapı açıp havalandırmaya çıkarmakla uğraşıyor.
Mesela
size ve kızıma kitap gönderdim iki ayda bir alıyorlar, kitap da sorun yok ama
mesela siz 5 kitap göndermişsiniz bana dördünü vermediler. Karar alınmış daha
kararı görmemişiz, liseliler kitabını verdiler, depo yok, fazla kitaplarınızı
gönderin, yeni gelenleri vermeyiz diyorlar, yani tamamen izole burası, yeni
tabutluklar anlayacağın, Türkiye’nin yeni Guatemala , televizyon almıyorum, radyo vb şeyler yok,
vermiyorlar. Bunun gibi 15 tane hapishane var, oralarda el işi boncuklar
verilirken, bizde hiçbir şey yok, gökyüzünü görmüyoruz daha ne olsun!
Sincan’dan
600 kilometre uzakta Silivri hapishanesinden Halkın Hukuk Bürosu tutsak
avukatlarından Barkın Timtik S, Y ve yüksek güvenlikli hapishaneler için
mektubunda şunları anlatıyor: Y TİPİ HAPİSHANELERİ DUYDUNUZ MU?
"Buralarda
havalandırma yok, güneş yok, gökyüzünü görmek yok, ikinci bir insan yüzüne
hasretsin.
Tek
kişilik hücreler, kameralar, pencerelerde kum eleği sıklığında demir teller…
Kamerayla
izlenmeye ya da kırmaya/kapatmaya (yeni bir ceza ve disiplin hapsi) razıysan,
üç kişilik hücrelerde de tutulma sağlanabiliyor.
3
katlı, kuyu biçiminde tasarlanmış bu hapishanelerin, adı bile yok. “Yüksek
Güvenlikli” deniliyor ve fakat onlarca yüksek güvenlikli hapishane var.
Hiçbirinin mimari tasarımı, uygulamaları böyle değil. Bundaki amaç muhtemelen
insanlık dışılığını gizlemek, teşhisi zorlaştırmak.
Hücrelerde
havalandırma yok; çöp kutusunu koyacağınız, birkaç adım da olsa yürüyeceğiniz,
çamaşırlarınızı kurutacağınız, başınızı kaldırıp mavi gökyüzüne bakacağınız bir
beton zemin bile fazla görülmüş. Günde 1 veya 2 saat, başka bir kuyu dibine
'havalanmaya' götürülüyorsunuz. Oysa ağırlaştırılmış müebbetlerin dışında, hiç
kimsenin günışığından mahrum edilmesi yasal olarak mümkün değil. Dolayısıyla bu
hapishaneler yasadışı!
Tecridin
işkence olduğu bilimsel bir gerçektir ve insanlık suçudur. Y Tipi hapishaneler
sürekli ve sistematik ağırlaştırılmış tecrit merkezleridir. İnsanın canlı canlı
mezara gömülmesi anlamına geliyor.
Anadolu’muzun
dört bir yanında, sessiz sedasız açılan bu hapishaneler, bütün halkın
geleceğini, hak ve özgürlük mücadelesini tehdit etmektedir. 'Silivri zindanı',
'Silivri soğuktur' korkusu salınarak elde edemedikleri şeyi, bu hapishanelerle
becermeye çalışmaktadırlar.
Y
Tipi hapishanelerin nitelik ve amaçlarını bilen devrimci tutsaklar, 26 Nisan
2023 tarihinden bu yana süresiz açlık grevindedirler. Bu açlık, gerçeklerin
duyulması ve asla zulme boyun eğilmeyeceğini göstermek içindir. Halkımızın
özgür yarınları içindir. Umut içindir, gelecek içindir.
Duymanızı
ve duyurmanızı diliyoruz.
Av.
Barkın TİMTİK
Marmara
Kapalı Hapishanesi
Bir
kez daha söylüyoruz; tecrit suçtur, işkencedir katliamdır. 84’te 96’da
2000-2007’de 2020’de 2022’de faşizmin tecrit saldırılarına ölümlerimiz pahasına
direndik ve faşizmi her seferinde yendik. Direnişlerimizi halkın desteğiyle
zafere taşıdık. Devrimci tutsakları yüksek güvenlikli diye nitelendirdiğiniz
tecrit kuyularına gömmenize asla izin vermeyeceğiz.
İnfaz
süresi bitmiş olmasına rağmen Nedim Öztürk’ü disiplin cezalarıyla tecrit
kuyularında tutmaya devam ederek insanlık suçu işlemeye devam ediyorsunuz. Buna
son verin çünkü hesabını veremezsiniz.
Tecrit
işkencedir, tecrite son!
TAYAD’LI AİLELER