1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli Emperyalizmi Yargılamaya Devam Ediyorlar 11.Duruşma

 Devrimci gazeteci Özgül Emre, Grup Yorum üyesi İhsan Cibelik ve Antifaşist Serkan Küpeli'ye karşı başlatılan büyük anti terör davası 11.duruşmasında devam etti. Özgül Emre mahkemeye 'Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!', 'Direne Direne Kazanacağız!' ve Yaşasın Süresiz Açlık Grevi Direnişimiz!' sloganlarıyla giriş yaptı. Duruşmaya katılanlar da 'Sizi Oradan Alacağız' dediler. Bu duruşmaya Almanya Federal Polisi'nin (BKA) emekli memuru tanık olarak getirildi.

Tanık; Mahkeme heyetinin yönlendirme sorularına cevap vermekle başladı. 3 tutsağın neden terörist olduğunu ortaya koyması istenildi, 3 devrimciyi nerelerde gördüğünü, nasıl takip ettiklerini, nerelerde buluştuklarını. Heyet sorularının yönlendirici olmasına rağmen tanığın cevap veremediği sorular oldu, oralarda ise mahkeme heyeti tanığın yazdığı raporu doğrudan okuyarak tanığa ifade vermekte yardımcı oldu.

Tanığa göre 3 devrimcinin büyük suçları; Toplanmak, bir araya gelmek, gençlik için dergi bastırmak, derneklerde bulunmak, telefonda konuşmak, devrimci tutsaklar Musa Aşoğlu ve Erdal Gökoğlu için hapishane önünde eylem yapmak!

Asıl suç sayılan ise şudur; Demokratik hak ve özgürlükleri emperyalizmin istemediği şekilde kullanmak! Toplanma hakkı, örgütlenme hakkı, direnme hakkı, hepsinin gasp edilmesidir!

Mahkeme heyetinden sonra savcı tanığa tek bir soru sordu, ardından savunmanın sorularına geçildi. Özgül Emre'nin avukatı Ahues; tanığa 'Yazışma trafiğinden bahsettiniz. Nasıl bir trafik bu? Mektubu zarfa koyup gönderdiler mi, yoksa nasıl bir yazışmadan bahsediyorsunuz?' Cevap olarak mail trafiğinden bahseden tanığa avukat şu soruları sorarak devam etti; 'Peki elinizde bir mail adresi var mı? Şu tarihte gönderilmiş, şu tarihte ulaşmış şeklinde meta datalar var mı?' 'Yok, bilmiyorum' 'Peki neye göre mail diyorsunuz?' 'Mail olduğu belgelerden belli oluyor. Başlık var, imzalayan var, resmi selamlama var vs.' Sonra Ahues dosyada bulunan başlığı, imzası ve selamlama içermeyen belgelerden örnek vererek sorularını sonlandırdı.

Avukat Yener Sözen polisin katıldığı fiziki takiplerle ilgili soru sordu. 'Takibi hangi polis teşkilatı yaptı?' 'Hatırlamıyorum. Sanırım Köln yaptı.' 'Düsseldorf olmuş olabilir mi?' 'Bilmiyorum. Köln veya Düsseldorf. Bilmiyorum' Yener Sözen tanığın katıldığı takip operasyonlarındaki çelişkileri açığa çıkarınca sözü Serkan Küpeli'nin avukatı Anna Busl aldı.

 Anna Busl; tanığa sorduğu ilk soruya, onun cevabı 'benim için önemi yok' oldu. Busl da 'soruları biz soruyoruz, siz cevaplayacaksınız, bırakın önemi olup olmadığına biz karar verelim' dedi. Tanık bu şekilde aciz cevaplar vermeye devam edince köşeye sıkışan tanığın imdadına savcı Seton koştu ve müdahale etmeye çalıştı. 'Cevap verdi ya, ne üsteliyorsunuz' dedi. Savcının sahiplenmesine sevinen tanık; savcıya onaylayıcı bir parmak işareti yaptı. Bu denli usule aykırı bir cevabın savunulamayacağını anlayan mahkeme heyeti 'tamam bir şeyler söyleyin bari' dedi, tanık bunun üzerine tek kelimeyle 'bilmiyorum, hatırlamıyorum' cevapları verdi.

BKA'dan gelen tanık DHKP-C masasından emekli bir polisti. Yani, bütün meslek hayatı boyunca devrimcileri yargılamaya, kriminalize etmeye, emperyalizmin çürüyen ve kokuşan düzenini korumaya çalışan bir zavallıdır. Bu; Avukatlara verdiği saldırgan ve düşmanca cevaplarından da bir kez daha belli oldu. Emperyalizmin kadroları halka ve devrimcilere düşmanlığını gizleyemiyorlar! Bağımsız taraflardan oluşturulan mahkeme tiyatrosu çoktan çökmüş durumda. Heyet, savcı ve polis el ele verip devrimciler hakkında karalama, demagoji ve yalan anlatıyor!

Duruşma bitmeden önce, heyet başkanı tanığı bir daha çağırmamak üzere tanık kürsüsünden indirmek istedi ve bu yönde karar okumaya başladı ki avukat Roland Meister'in itirazı oldu. 'Tutuklular tanığa henüz soru soramadılar. Sizin uygulamalarınızdan dolayı tutukluların soru hazırlamaya zamanı olmadı. Tutukluların soru sorma hakkını vurgulayarak tanığın tekrar çağrılmasını talep ediyoruz.' Buna heyet başkanı 'tanık gelip gelmeyeceğinin belirsizliğini yaşamasın. İleride tekrar sorularınız olursa pekala tekrar çağırırsınız' dedi. 'Öyle olmuyor işte. Tekrar çağırtmak için makul gerekçe sunulmalı, bu gerekçeli dilekçe de heyet tarafından onaylanmış olmalı. Bu aynı şey değil. Tanığın yaşayacağı belirsizlik soru sorma hakkından daha önemli değildir, önüne geçemez. Bu hakkın gaspı ağır bir usulsüzlük olacaktır' Mahkeme heyeti buna cevap veremedi ve çaresizce savcıya baktı. Savcının da vereceği bir cevap olmadı. Usule uygun cevap veremeyen heyet başkanı durumu oldu bittiye getirmeye çalıştı, ancak avukat Meister'in itirazlarını durduramadı. Meister gerekçeli heyet kararı talep edince heyet geri çekildi. Yaklaşık 5 dakikalık geri çekilmeden sonra gerekçe sunmadan heyet başkanının kararını onayladıklarını söyleyip duruşmayı tanığı kürsüden indirerek sonlandırdılar.

 11 duruşma boyunca mahkeme heyeti savunmanın tek bir dilekçesine olumlu cevap vermedi. Dahası, dilekçelere gerekçeli red kararını savcının itirazlarıyla dolduruyor. Doğrudan adalet bakanlığına, yani Almanya Emperyalizmine bağlı olan savcı, bu mahkemeyi kimin yönettiğini açıktan gösteriyor. Savcı ise duruşunu en başlarda belli etmişti; 'Mesele stantlar, halay çekmeler, konserler değil. BİZİM ASIL MESELEMİZ DHKP-C'NİN MARKSİST-LENİNİST BİR DEVLET KURMA HEDEFİDİR!'

Tüm halkımıza çağrımızdır! Bugün Özgül, İhsan ve Serkan nezdinde Düsseldorf'un mahkeme salonlarında süren sınıflar mücadelesinde siz de yerinizi alın. Onlar emperyalizmi yargılarken siz de yanlarında olun.

Gelin Emperyalizmi Hep Birlikte Yargılayalım!

Faşist 129 Yasası Kaldırılsın Komitesi

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.