Yunanistan Halk Cephesi ve Halkın Sağlıkçıları orman yangınının söndürme çalışmalarına katıldı. 23 Ağustos günü Yunanistan’da Attiki’nin Parnita ormanlarında iki gündür süren orman yangınının söndürme çalışmalarına katılındı.
Yunan Halkının yaşam
ve oksijen kaynağı olan ormanlarının yanmasına Yunanistan Halk Cephesi ve
Halkın Sağlıkçıları olarak seyirci kalmak yerine yangın yerine giderek söndürme
çalışmalarında da enternasyonal dayanışma içinde olduk.
Miçotakis hükümeti Yunan
halkından topladığı paraları halkları birbirine düşmanmış gibi göstererek milyarlarca
dolarlık silah aldığı NATO’ya veriyor. Yetmezmiş gibi Yunanistan’ı NATO üssüne
çevirdi. NATO üslerinde tek bir yangın olmadı. Yunanistan’ın dört bir yanında halkın
oksijen kaynağı olan ormanlar cayır cayır yanarken ve ormanların içinde
göçmenler yanarak ölürken Miçotakis Hükümeti buna karşı hiçbir önlem almadı.
Çıkan yangınları da söndürmekte yetersiz kaldı.
Yunanistan Halk
Cephesi ve Halkın Sağlıkçıları olarak yanan Parnita ormanlarında gittiğimiz yerde
yanan ormanı söndürmeye 20 dakikada bir helikopter gelip söndürmeye çalışıyordu.
Biz vardığımızda daha küçük olan yangın ilerleyen saatlerde söndürülmesi
gerekirken müdahale yetersizliğinden daha da büyüdü.
Yanan ormanın olduğu
yer kayalık ve sarp olup yol da olmadığından itfaiye araçlarının girmesine de
olanak yoktu. Kişilerin de gidip kazma-kürek gibi bilek gücüyle
söndürülebilecek bir yede değildi. Her an rüzgarın yön değiştirip kişilerin yangının
ortasında kalma durumu olan bir yerde olduğundan oraya gidilemedi. Kaldı ki
oraya gidilse yangının ortasında kalan olsa Miçotakis Hükümetinin
umursamayacağı 22 Ağustos 2023 günü Yunanistan'ın Türkiye sınırında Meriç
Bölgesi'ndeki orman yangınlarında Dadia Milli Parkı'nda 18 kişinin yanarak ölümünden
bellidir.
Yunan Halkı ve
dostlarımızla birlikte gittiğimiz Parnita bölgesinde küçük de olsa yanmayan
ağaçlıkların alevlenmemesi için soğutma ve küçük yangınları söndürme
çalışmalarına katıldık.
Akşam üzerine doğru vadi
içinde ve bulunduğumuz yerde yanan bölgelerde rüzgarın artması ile yer yer
alevlenmeler başladı. Bundan da anlaşılıyordu ki yine iş makineleri, itfaiye araçları,
itfaiye personelinin sayısı da az ve eksikti. Bu nedenle soğutma çalışmalarının
da yetersizliği nedeniyle yanan zeytin ağaçları da alevlere teslim edildi.
Gece olması ve
aydınlatmanın da olmaması nedeni ile yapabileceğimiz bir şey kalmadığı için
geri döndük. Rüzgarın yer yer alevlendirdiği od, yangından kurtulan sonra yanan
yeşillikleri ve zeytin ağaçlarını arkamızda bırakarak biraz da buruk ama kapitalist-emperyalizme öfkemizi
bileyerek yangından ayrıldık.