1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Almanya’da Ayten Öztürk ile Ev Sohbeti Yapıldı

Almanya'nın Wuppertal şehrinde 27 Ağustos 2023 günü Ayten Öztürk ile ev sohbeti yapıldı. Lübnan havaalanında gözaltına alınıp Türkiye ye iade edilen ve Türkiye ye getirilerek Ankara da Gizli bir işkencehanede 6 ay boyunca her türlü insanlık dışı işkencelere maruz kalan Ayten Öztürk'ün vücudunda gözle görülür 898 yara açıldı.

Bu sürecini anlattığı "Faşizmin Gizli İşkencehanelerinde DİRENİŞ VE ZAFER" isimli kitabı geçtiğimiz günlerde toplatıldı ve bu kitapta anlattıklarından dolayı dava açıldı. Tüm bu süreçleri bizzat birinci ağızdan dinlemek, gördüğü işkencelerin nedenini anlamak için geldi insanlar bir araya. Ayten Öztürk tüm bu yaşadıkları yetmiyormuş gibi ardından 3.5 yıl hapislik ve bu günde 2 yıl iki aydır "Ev Hapsi" yle karşı karşıya. Bu adaletsizliklerin hala devam ettiği bir zulüm ve direniş öyküsü Ayten Öztürk'ün öyküsü.

Sohbetten önce sohbete katılanları " Toplantılar olacağını duyduğumda sevindim. Yaşadığım adaletsizliklerin ortadan kalkacağına dair inancım sizlerin sahiplenmesiyle, bu sohbetlerle daha da büyüyor. Bana güç oluyorsunuz. İŞKENCELERLE VÜCUDUMDA AÇILAN YARALAR BÖYLECE TEK TEK İYİLEŞİYOR, Hepinizi ayrı ayrı selamlıyorum, katıldığınız için teşekkür ediyorum" diyerek başladı. Ardından gözaltına alınma sürecini ve "Gizli İşkencehanede" yaşadıklarını anlattı. Bir yanı Zulüm, diğer yanı Destan olan o 6 aylık süreci dinlerken insanlar kimi zaman zaman duygulandı, kimi zaman öfkelendi, kimi zaman gurur duydular. Kitaptan, başkasından değil bizzat birinci ağızdan dinlemek elbetteki daha farklı duygular yaşatıyor insana.

Anlatımlardan akılda kalan belli başlı noktalardan bahsetmek yerinde olur.

"Türkiye de "Gizli İşkencehaneler" vardır. Bunu bizzat yaşayan bir insandır Ayten Öztürk. Bu konuda yaşadıklarıyla, bu yerleri ayrıntısıyla kamuoyuna anlatan, teşhir edendir. "

"Faşizmin her türlü gücüne, imkanına, her türlü maddi donanımına rağmen Gizli İşkencehanelere ihtiyaç duyması, onun çaresizliğidir, güçsüzlüğüdür. Türkiye de bilinen ve açıktan işkence edilen polis merkezleri varken aynı zamanda Gizli İşkencehaneler gerçeği de vardır. Birçok insan buralarda işkence görmüştür, görmektedir ve burası halka ve devrimcilere karşı korku merkezleri yapılmak istenmektedir. "

"Zulüm ne kadar büyük olursa olsun direnme kararı almış bir insan karşısında yenilmeye muhkümdür." Ayten Öztürk "Ben zaferi şöyle tanımladım, ölebilirdim ama onlarla asla konuşmayacaktım" diye tanımlıyor. O kötülüklerin, işkencelerin, tecavüz girişimi, tehditi altında "....kafanı toplamak bile zorken KENDİME DİRENİŞTEN BİR DÜNYA KURDUM KAFAMDA"  Bu dünyayı o koşullara göre günü programlayarak, sabah sloganı, kafada şehitleri canlanlandırarak, hatta içinden eğitim çalışması yaparak, bir marş bir türkü söyleyerek, halkın değerlerini, devrimci değerleri düşünerek düşmanın giremeyeceği bir dünya yaratmak insanı yenilmez kılıyor. 

Direnme dinamiklerinin en güçlüsü başta yine devrim yolunda şehit düşmüş abisi, ablası ve yengesi olmak üzere devrim şehitleri olduğunu anlattı.

"Şimdi de yaşadığım işkenceleri anlattığım kitabım toplatıldı ve bununla ilgili dava açıldı. 28 Eylül'de bununla ilgili duruşma var."

Bir saat süren anlatımın ardından katılan insanlar sorular sordular.

- Gözaltındayken kaybedileceğini düşündün mü?

- Bu kadar büyük bir işkenceden böyle direnerek çıkmak, üstelik bunu kamuoyuna anlatmak bir kurgu gibi geliyor bazı insanlara. İnsan bunca işkenceye dayanabilir mi? Buna dayanabilmek insanüstü bir davranış mı?

- Üzerine atılan suçun hukuki boyutu  soruları soruldu.

Her bir soruyu ayrıntısıyla cevapladı. "Evet beni kaybedebilecekleri, katledebileceklerini düşündüm. Ki bunu da ifade ettiler zaten. Orada yalnız olduğumu, kimsenin beni duymadığı ve dışardakilerin gündeminde bile olmadığımı, istediğim kadar direneyim bana yapabileceklerinin sınırı olmadığını söylediler. Zaten öyleydi de. Ancak ben Direnme kararı almıştım. Bir kere bana ne istiyorsun diye sordular "Özgürlük istiyorum" dedim. Bu cümlemi bile defalarca bana karşı kullandılar. Yani özgürlük istiyorsam onlara teslim olmalıydım. Bundan sonra hiçbir şey istemedim. Değil özgürlük, su bile istemedim. Her türlü yöntemi kullandılar. Benimle ilgili video çekeceklerini bu videoyla beni arkadaşlarıma rezil edeceklerini, konuşmuş gibi göstereceklerini vs komplo kuracaklarını da söylediler. Ancak bunları yaptıkça daha da küçüldüler gözümde. Bu işkencelere direnmek olağanüstü insanların yapacağı bir şey değil. Tam tersine herkesin direnmek için sebepleri var. Ya onlara direneceksin ya da o kötülüklerin ortağı olacaksın. Bizim direnmek için devrimci sebeplerimiz, ideallerimiz var ama böyle işkencelerle karşılaşan herkesin o kadar güçlü nedenleri yok. Orada olma nedeni bile direnmek için yeterlidir. Sana her türlü ahlaksızlığı, işkenceyi yapan insanlarla uzlaşmak onursuzluktur. Bende öyle düşündüm. Bu işkenceler sonsuza kadar sürmeyecekti. Onlar bırakmasa, vücudum iflas edecek bir yerde dayanmayacaktı. Sonuçta öyle ya da böyle son bulacaktı bu zulüm. Buna inanıyordum. Dışarda beni sahiplenenlerin olduğunu biliyordum. Mesela aklıma Ali Yıldız örneği geldi. Ali Yıldız işkencede kaybedilen birisiydi. Düşman ona işkence yapmış, katletmiş, cenazesini de kimse bulmasın diye gömmüştü. Ancak abisi yıllar sonra verdiği mücadele sonucunda cenazesine ulaştı. Yani bu örnekleri düşündüm."

- "Üzerime atılı suçun hukuki boyutu ise yok zaten. Çünkü bir itirafçı bir tecavüzcünün linç edilmesi olayında benim bu olayı seyrettiğimi söylüyor o kadar. Bununla ilgili ne bir kamera görüntüsü ne bir fotoğraf ya da başka birinin bir ifadesi var. Yani böyle bir iddia ile iki tane müebbet istemek mümkün. İşkencelerle teslim alamadıkları direnen bir devrimciden hapislikle, ev hapsiyle, uydurma davalarla intikam almaya devam ediyorlar." diye cevapladı.

Sohbetin ardından Avrupa’daki insanlardan beklentisi ve bu hukuksuzluğun son bulması için beklentisi soruldu.

Şunları sıraladı:

1- Adalet Bakanlığına mektup yazılabilir;

2- Kitabımla ilgili 28 Eylül 2023 günü görülecek davaya bizzat katılım sağlanabilir ya da katılabilecek gözlemci gönderilebilir,

3- Videolar çekilebilir,

4- Basın kuruluşlarına bu konuda yazılabilir,

5- Bulunduğunuz ülkelerde konsolosluklara dilekçeler verilebilir,

6- Kitabımla ilgili değerlendirmeler, düşünceler paylaşılabilir, diye önerilerini sundu.

Yaklaşık iki saat süren sohbetin ardından Ayten Öztürk'ün kitabı katılan insanlara ulaştırıldı. Ayrıca bugün gelemeyen insanlarla da ayrıca bir sohbet yapma kararlaştırıldı. Ev toplantısı iki yıl önce Adalet talebiyle Ölüm Orucu yaparken ölümsüzleşen EBRU TİMTİK anılarak sonlandırıldı. Toplam 7 kişi katıldı.

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.