SORULACAK HESAP KURULACAK YENİ BİR HAYAT İÇİN 1 MAYIS'TA TAKSİM'E!
1 Mayıs gününün işçilerin-emekçilerin, insanca- adaletli bir
yaşam kurmak için mücadele edenlerin günü olmasının temelini Amerika'daki
işçilerin çalışma saatlerini 16 saatten 8 saate indirmek için verdikleri mücadele
oluşturur. Bu mücadele ile birlikte 1 Mayıs, dünyada "İşçi ve Emekçilerin,
Yoksul Halkların Kavga Günü" olarak kabul edilir.
Bizim ülkemizde ise 1 Mayıs demek Taksim demektir. 1977
yılından başlayarak Taksim Anıtında milyonlarla bir araya gelip kutlamak
istediğimiz 1 Mayıslar da kanımız döküldü. Bağımsızlık ve demokrasi istedik.
Adaletin olduğu sömürüsüz insanca bir yaşam düşledik. Burjuvazinin ve yerli
işbirlikçilerinin ülkemizi dünya halklarının baş düşmanı Amerikan
emperyalizminin üssü yapmak istemesini kabul etmedik. Bunları istediğimiz için
katledildik ama Taksim ısrarımızdan asla vazgeçmedik.
Çünkü Taksim'deki ısrarımız Adaletsizliği Kanıksamıyoruz
Halkımıza da Kanıksatılmasına İzin
Vermiyoruz kararlılığımızdır. Taksim'deki ısrarımız
bağımsızlık-demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenlerimize verdiğimiz
sözü tutacağımızın, onları mücadelemizde yaşatacağımızın ısrarıdır. Taksim'deki
ısrarımız emperyalizm ve yerli işbirlikçileriyle asla uzlaşmayacağımızın
ısrarıdır. Bugün tüm bunlar için 50 bin nedenimiz daha var. 6 Şubat 2023
tarihinde yaşanan Maraş merkezli depremde ülkemizde 11 ilimiz ve dünyada 8 ülke
yıkıldı. 11 ilimizden geriye hiçbir şey kalmadı. Doğduğumuz, büyüdüğümüz
kentler, dolaştığımız sokaklar, en güzel anlarımızın da en hüzünlü zamanlarımızın
da şahidi olan mekanlar yok artık. Yaşamımız enkaz altında kaldı.
Sevdiklerimizin çığlıklarını dinledik ve günler sonra ulaştık cansız
bedenlerine çünkü devlet hiçbir makineyi göndermedi deprem bölgesine. Ölmemizi
bekledi. Onların yaptığı, izin verdiği çürük binalar mezarımız oldu. Bu 1
Mayıs'ta Taksim'e kaybettiğimiz 50 bin insanımız için de çıkmalıyız. Bu 1 Mayıs
da Taksim'e yıkılan
11 kentimizi yeniden kuracağımızın inancıyla çıkmalıyız. 1
Mayıs'ta Taksim'e bize yaşatılanları unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı
göstermek için çıkmalıyız.
Çünkü tarihi olmayanın geleceği de olmaz. Biz tarihimizden
aldığımız güçle geleceğimizi inşa ediyoruz. Kucaklarımızda Mehmet Akif
Dalcı'nın taşları var. Geleceğimizi o uzlaşmazlık ve militanlıkla yaratıyoruz. Devrim
iddiamızdan vazgeçmiyoruz. Dünyayı bir kez de Türkiye’den sarsacağız diyoruz.
Bu hedefimiz
Taksim ısrarımızda somutlanıyor. Taksim'de ısrar teslimiyeti
değil mücadeleyi tercih etmektir. Taksim iktidar iddiasıdır. Egemenlerin
icazetinde kavga günü olmaz. Kavga cephede sürer. Taksim kavga günüdür.
Taksim faşizm ve emperyalizm gerçeğini görmek ve bu gerçeğe
denk bir pratik içersinde olmak demektir.
Taksim'de ısrar bir tek biz kaldık dünyada Marsist-Leninist
olarak savaşanlar tespitimizin doğruluğudur.
Biz 1 Mayıs Alanı Taksim’dir ısrarımızı sürdürürken DİSK
(Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu),
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu), TMMOB
(Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), TTB (Türk Tabipleri Birliği) 1977’den
bu yana asla Taksim Alanında ısrarcı olmamıştır. Onlar reformistleştikleri için
Türkiye’de devrim mücadelesinin karşısında bugüne kadar hep dörtlü çete
faaliyeti yürüttüler. Bu kurumlara yerleşmiş olan reformizm, sendikaları ve
odaları kullanarak, mücadelenin gelişimini engellemeye çalıştı. Devrimcilere
saldırdılar, sendikalardan tasfiye etmeye çalıştılar. Bu dörtlü çetenin
yönetiminde sendikalar öyle bir hale geldi ki, artık işçilerin, emekçilerin talepleri
için küçük de olsa eylem yapamıyorlar. Üye sayılarını artırıp, büyümek bir
yana, ellerindeki üyeleri de tutamıyorlar. Tümüyle reformist politikalarla
tükenmiş durumdalar. Ama istikrarlı şekilde faşizmin hizmetinde, mücadeleyi,
devrimi, devrimciliği tasfiye etmek için bir araya geliyorlar. Depremde
katledilen on binlerce halkımızın, Soma’da Ermenek’te katledilen
madencilerimizin, haksız yere ihraç edilerek emeği çalınan kamu emekçilerinin,
haklar ve özgürlükler mücadelesinin öncüsü oldukları için haksız yere tutsak
edilen devrimcilerin, polis kurşunlarıyla katledilenlerin, inkar ve
ilhak-asimilasyon saldırılarıyla imha edilmek istenen Kürt halkının, inancı yok
sayılıp aşağılanan Alevilerin, açlığa ve adaletsizliğe mahkum edilen tüm
halkımız için 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ! Unutmayacağız, faşizmin, burjuvazinin
katliamlarına karşı adalet talebiyle mücadeleyi büyüteceğiz. Halk için adaleti,
mücadelemizle sağlayacağız! Bu inanç ve iddia ile tüm emekçi halkımızı Taksim'e
Halk Cephesi saflarına çağırıyoruz. Devrim mücadelesini uzlaşma, teslimiyet ve
tasfiye politikalarına karşı Taksim 1 Mayıs alanıdır.
1 MAYIS ŞEHİTLERİMİZE ADALET İÇİN
1 MAYIS’TA TAKSİM’DE OLALIM!
TAKSİM YASAĞINI KIRMAK,
TAKSİM ALANININ İŞGALİNE SON VERMEK İÇİN
1 MAYIS’TA, 1 MAYIS ALANI TAKSİM’DE OLALIM!
YAŞASIN 1 MAYIS!
BİJİ YEK GULAN!
HALK CEPHESİ