1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Halil Demir’in Yeni Şiir Kitabı: “Ege’nin İki Yanı Direniş Cephesi” Kitabı Yayında

Yunanistan oligarşisi 19 Mart 2020 tarihinde kurumlarımıza yaptığı polis operasyonuyla bizleri gözaltına aldı ve devamında da tutukladı. Ardından hakkımızda “Terör örgütü oluşturmak, üyesi olmak, bir devletin anayasal düzenini yıkma amacı taşımak vb.” iddialarla dava açıldı. Biz tutuklandıktan kısa bir süre sonra Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir TV kanalında “Biz takip ettik, bilgi topladık ve Yunan makamlarına ilettik, bunların tutuklanmalarını istedik, Yunanistan’da tutukladı” diyerek aslında bu operasyonun Türkiye faşizminin isteği ve baskısıyla yapıldığını açıkladı. Yunan makamları tarafından Süleyman

Soylu’nun açıklamalarına karşı bir açıklama veya yalanlama yapılmadı. Sanki böyle bir açıklama hiç yapılmamış gibi davranıldı. Aslında bu operasyonun arkasında ABD emperyalizmi, Türkiye faşizmi ve Yunan oligarşisi bulunmakta. Amaçları bizim anti-emperyalist, anti-faşist mücadelemizi terör demogojileriyle boğmak, bizi tecrit etmek ve yalnızlaştırmak. Bunun için “terör örgütü” ve “terörist” demogojilerine sarıldılar. Bu demogojilerle ilk mahkemede, hukuksuz ve delilsiz bir yargılama süreciyle her birimize 33 yıla varan ve toplamda 333 yıla varan cezalar verdiler.

Bizden bu hukuksuzluğa, bu adaletsizliğe boyun eğmemizi, kabul etmemizi, razı olmamızı istediler. Fakat unuttukları bir şey vardı ki biz devrimciyiz, biz Cepheliyiz. Biz bugüne kadar adaletsizliği ve hukuksuzluğu asla kabul etmedik, emperyalizmin ve faşizmin hiçbir saldırısına

boyun eğmedik. Direniş kararı aldık ve direnişe başladık. Biz biliyorduk ki bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa ancak ve ancak direnerek son verilmesini sağlayabilirdik. Birçokları bize “boşuna çabalarsınız”, “aç kaldığınızla kalırsınız”, “sakat kaldığınızla kalırsınız”, “bu hükümet sağcı öyle kolay kolay taleplerinizi kabul etmez, bekleyin, seçimlerde bunlar gider solcular gelir…” Kulaklarımızı tıkadık bunlara, kendimizi direnişe kilitledik. Elbette kolay olmayacağını biliyorduk ancak bir şeyi kesin olarak biliyorduk ki o da TESLİM ALINMAYAN, YENİLMEYEN

TEK KALENİN DİRENİŞ KALESİ OLDUĞUYDU.

Böylece süresiz açlık grevi direnişine başladık. Direnişimizin 96. gününde temel taleplerimizden ikisi kabul edilerek serbest bırakıldık ve böylece direnişimizin 96.

gününde zafer kazanmış oldu. Bu direniş bildiğimiz kadarıyla Yunanistan hapishanelerindeki

en uzun süreli direniş oldu. Daha da önemlisi ise Yunanistan’da uzun yıllardır böylesi bir direnişle kazanılan bir zafer yaşanmamış olmasıdır. En son uzun süreli bir açlık grevi direnişiyle zafer kazananlar yine Cepheliler olmuştu. Bu nedenle bu direniş sadece bizim için değil, Yunanlılar için de önemli, derslerle dolu bir direniş süreci oldu. Bu direnişle ülkemizde yarattığımız direnme geleneğini, direnme ruhunu ve kazanma inancını komşu ülkenin

topraklarına taşımış olduk. Umut ediyoruz ki Yunan solu da bu süreçten kendisi için gerekli olan dersleri çıkaracaktır. Ancak şundan eminiz ki, bu direniş ve direnişin zaferi bizim tarihimizle birlikte Yunan halkının tarihine ve başka halkların tarihine de geçecektir. Son olarak diyoruz ki;

YAŞASIN DİRENİŞ YAŞASIN ZAFER.

Kitabı Okumak İçin Tıklayınız

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.