1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

Devrimci Halk Kurtuluş Partisi: Direniş Devrimin Şahdamarıdır Şahdamarına Kan Olduk Şahdamarına Can Olduk


  DİRENİŞ, DEVRİMİN ŞAHDAMARIDIR!

ŞAHDAMARINA KAN OLDUK

ŞAHDAMARINA CAN OLDUK

 VURULDUK, YAKILDIK YARALANDIK, ZİNDANLARA ATILDIK

 AMA DÜNYA ŞAHİT; YILMADIK YIKILMADIK!

 TESLİM OLMADIK TESLİM ALDIK

ÇÜNKÜ BİZİM KIZILDEREMİZ VAR!

BİZ KIZILDERE’DEN ÖĞRENDİK

 BİZ KAZANACAĞIZ

 EMPERYALİZMİ YENECEK, ZAFERİ BİZ KAZANACAĞIZ;

 ÇÜNKÜ DEVRİM, ARTIK TARİHİN ÇÖZÜLMÜŞ BİLMECESİDİR

 ‘DÜŞMANI TANI

 KENDİNİ TANI

 YENİLMEZ OL’

 DOĞRUSU DOĞRUMUZDUR

 DÜŞMANI TANIYORUZ

 ÇÖZÜLMÜŞ BİLMECE EMPERYALİZM

 Amerikan Emperyalizmi bir ülkeye saldırmak istediği zaman 5 temel yöntem deniyor:

 1-  Hedefindeki ülkelerde Gladio (Kontrgerilla), Dinci, Milliyetçi örgütler kullanarak iç savaş çıkartmak,

 

2-  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ile saldırmak,

3-  NATO kararı ile saldırmak,

4-  "Koalisyon" müttefikleri ile beraber saldırmak,

5-  Tek başına saldırmak.

Emperyalist-Kapitalist Sisteme Verilecek En Güzel Cevap İse Şudur:

" KAHROLSUN EMPERYALİZM!

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!”

 Devrimcileri yok etme hayaliyle yaşayan, tüm yaşam umudunu devrimcilerin yok olmasına bağlayan bir düşmanla savaşıyoruz.

 SAVAŞMAK ve DİRENMEK ÖZEL BİR TERCİH DEĞİLDİR.

 Faşizm, devrimciyim, demokratım hatta halktan yanayım diyenlere, başka yaşam şansı tanımamaktadır.

 Savaşmak zorundayız.

 Hayatta kalabilmek için savaşmak zorundayız.

 ÇÖZÜLMÜŞ BİLMECE: SAVAŞMAK, TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR!

 EMPERYALİZM İKİ PROJE İLE PROGRAMLADI SALDIRILARINI:

 1-    ABD ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİ BELGESİ

2-    NATO STRATEJİK KONSEPT KARARLARI

 NEDEN; SOSYALİZM KORKUSU!

 YILLAR ÖNCE ABD ESKİ BAŞKANI TRUMAN KEŞFETTİ: AMERİKA BİR DÜNYA SİSTEMİ OLMADAN YAŞAYAMAZ!

 İŞTE BU NEDENLE ABD “TÜM DÜNYANIN EFENDİSİ OLACAĞIM” DİYOR.

 ‘TÜM DÜNYA BANA DÜŞMAN’ TESPİTİNDEN YOLA ÇIKIYOR; ÇÜNKÜ O SUÇUNU BİLİYOR, TÜM DÜNYAYI KAN REVAN İÇİNDE BIRAKAN O!

 1-    AMERİKAN ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİLERİ

  ABD EMPERYALİZMİNİN HERKES BENİ VURACAK SENDROMU: O ZAMAN VURULMADAN VURACAĞIM!

 SONUÇ: UÇAN-YÜZEN, YER ALTINDA-YER ÜSTÜNDE HER YER İŞKENCE MERKEZİ, HER YER SAVAŞ ALANIDIR.

 2-    NATO STRATEJİK KONSEPT KARARLARI

 O tarihteki tüm ordularını 22 ÜLKENİN ORDULARINI BİRLEŞTİRDİ, 2000’DE SALDIRDI TUTSAKLARA

HÜCRE HAPİSHANELERİ, NATO KARARIDIR,

LGBT, NATO KARARIDIR,

ARAP BAHARI, RENKLİ DEVRİMLER; HEPSİ NATO KARARIDIR

 VE BİZ BOŞA ÇIKARDIK…

  EMPERYALİZM, EN NET ve NİHAİ CEVABI ANADOLU’DAN ALDI:

 1-    “DEVRİMİN TEK RENGİ VARDIR; O DA KIZIL” DEDİ ANADOLU

2-   F TİPLERİ, TECRİT SALDIRISINI MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN “HAPİSHANELERİ ÖRGÜT YÖNETİYOR, KENDİLERİNİ VURDULAR, KENDİLERİNİ YAKTILAR” DEDİ NATO… 6 SANİYEDE, ÜÇ KELİME İLE YERLE BİR ETTİ ONU BİRSEN KARS: “DİRİ DİRİ YAKTILAR!” DİYEREK TÜM DÜNYAYA DUYURDU GERÇEĞİ,

6 SANİYEDE ÜÇ KELİME İLE YERLE BİR ETTİ YALANI! 

 20 BİNİ AŞKIN BOMBANIN İÇİNDEN ALEV ALEV YAKILAN BAYRAMPAŞA HAPİSHANESİ’NDEN ÇIKIP GELİYOR VE TÜM DÜNYAYA HAYKIRIYOR NATO SALDIRISINI. 22 ülkenin üç milyonluk ordularına rağmen haykırdı. 6 saniyede çöktü yalan!

   

VE GERÇEKLER İÇİN, 122 ŞEHİTLE 7 YIL DİRENDİ NATO’YA ve ABD’YE ÖZGÜR TUTSAKLAR;

ÇÜNKÜ DİRENİŞ, DEVRİMİN ŞAHDAMARIDIR!

  

NATO STRATEJİK KONSEPT KARARLARI,

AMERİKAN GÜVENLİK STRATEJİLERİ ÇÖKTÜ!

Çünkü

Halkları Hesaba Katmayan PROJELER, STRATEJİLER Çökmeye Mahkûmdur!

 ÇÖKERTTİK

BATAKLIĞA SAPLANDILAR

ŞİMDİ O BATAKLIĞIN ÇAMURUNA GÖMECEĞİZ ONLARI!

 UZLAŞMA, TESLİMİYET, TASFİYE… BU ÜÇ BÜYÜK SİLAHLA SALDIRDI EMPERYALİZM!

 BUNU NASIL UYGULADI?

 TECRİT EDİP YALNIZLAŞTIRARAK

 TERÖRİZE EDİP İMHA EDEREK.

 TERÖR DEMOGOJİSİ İSE EN BÜYÜK SİLAHIYDI…

  İDEOLOJİK TESLİMİYET YARATMAK İÇİN

 

1)   HAPİSHANE

2)   İŞKENCE

3)   KATLİAM

YAPTI.

 

AMAÇ:

1. “TECRİT EDEREK YALNIZLAŞTIR, TERÖRİZE EDEREK İMHA ET” POLİTİKASIYLA DEVRİMCİLERİ HALKTAN KOPARMAK,

2. İDEOLOJİK OLARAK BEYİNLERİ TESLİM ALMAK ve DEVRİMLERİ UMUT OLMAKTAN ÇIKARTMAK!

 BASKIYA VE ZULME KARŞI DİRENİŞLERİMİZE, DEMOKRATİK-YASAL HAKLARIMIZI KULLANMAMIZA “TERÖR” DİYORLAR.

MÜCADELEMİZİ TERÖR DEMOGOJİSİYLE BOĞMAK, HALKLA BAĞIMIZI KESMEK VE BİZİ İMHA ETMEK İSTİYORLAR.

 Dünyayı fethetmeye çıkan Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçileri, düne göre çok daha kötümserler. İşgaller “terörizm” şarlatanlığı yaygarası altında yapılan baskı ve zulüm bütün dünyaya yayılırken hiç de rahat değiller. “Terörizm” diyerek “güvenlik sendromu” yarattılar. Yalanla, demogojiyle, saldırılarla, yasa ve hukuk adına ne varsa ortadan kaldırarak adeta Ortaçağ karanlığı yaşatarak, işgallerle, bütün dünya halklarını, ezilenleri korkutarak, sindirerek, bağımlılık ilişkilerini daha da pekiştirerek, açlığa mahkûm ederek teslim olmaya zorladılar.

 Adım attıkları, zulüm uyguladıkları her yerde; halkların öfkesini ve direnişini büyütmekten başka hiçbir sonuç alamadılar, alamayacaklar!

 Emperyalizmin imparatorluk hayallerinin önüne halkların barikatı kuruldu. Unutturulmaya çalışılan, yok sayılmaya çalışılan HALK gerçeği yeniden ortaya çıktı.

 ‘Yok oldu’ denilen devrimci düşünceler, Marksizm-Leninizm her zaman halkların gündemindedir. Hiçbir güç bunu engelleyemez. Ne Amerika’nın devasa teknik gücü, ne baskıları ne de işbirlikçilerinin zulmü bu gelişmeyi durduramaz.

Biz emperyalizmin ve kapitalizmin zulüm ve sömürü gerçeğini iyi bilirsek, bunların tek alternatifinin sosyalizm olduğuna inanırsak, bu düşüncelerimizden taviz vermezsek; geçici geri çekilişler, suskunluklar, emperyalizmi yok edeceğimiz gerçeğini değiştiremez.

                   

Yenilmemek beyindedir, düşüncededir.

Düşüncede yenilmek; emperyalizmin gücüne taparak teslim olmak, dahası ölmek demektir. Teslim olmadık, direndik, ölmedik!

 Bunun en büyük kanıtı olan, DÜNYADA BİR BENZERİ DAHA GÖRÜLMEMİŞ KARARLILIKLA, 7 YIL SÜREN (2000-2007) BÜYÜK DİRENİŞ’İ YARATTIK. Düşüncelerimizi değiştirmedik, bedel ödemekten kaçınmadık.

          

BU YAŞADIKLARIMIZIN BELKİ DAHA FAZLASINI DA YAŞAYACAĞIZ;

AMA BİLİYORUZ:

 

KANLA YAZILAN TARİH SİLİNEMEZ!

 

MAHİR’İ, KIZILDERE’Yİ KİM SİLEBİLİR?

 

 

               

TESLİM ALMAK İSTEDİNİZ;

TARİHİMİZİ SINIF KİNİMİZ,

DİRENİŞİMİZİ GÜCÜMÜZ YAPTIK!

 

 

İNANÇLIYIZ!

KARARLIYIZ!

ISRARLIYIZ!

Umutlu olmamız için, yarınlara inanmamız için, her şeyden önce sarsılmaz, hiçbir koşulda yalpalamaz bir ideolojimiz var. Hiçbir şey istenildiği gibi değil, bunu biliyoruz; ama hayallerimiz ve iddiamız büyük. Bunları büyüterek Anadolu İhtilali’nin yolunda yürümeye devam edeceğiz. Direniş bize bunu öğretti-öğretiyor...

 

EMPERYALİZMİ YENECEK, ZAFERİ KESİN OLARAK BİZ KAZANACAĞIZ!

 

NEDEN?

       

TARİH YAZDIK, TARİHE YAZILDIK!

 

TARİH NEDİR, NE DEĞİLDİR?

                   

* Tarih, dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır.

* Tarih, dünden bugüne yaşadığımız ve bugünden yarına yaşayacağımız her şeydir.

* Tarih köklerimizdir!

 

Kökümüz, mayamız, doğum yerimiz KIZILDERE’dir!

Ölen; ama yenilmeyen, fiziken yok olsa da kendini yeniden yeniden halkın içinde yaratan bir ideolojinin simgesi olmaktır KIZILDERE!

Direniş neredeyse, dünyanın merkezi orasıdır. İşte bu yüzden dünyanın merkezidir KIZILDERE!

 

Şimdi dünyanın merkezinden aldığımız güçle, aynı yörüngede, sapmadan-savrulmadan-yorulmadan ilerliyoruz.

 

Direne direne, vuruşa vuruşa, can vere vere, her bedeli göze ala ala büyüyoruz.

 

 

BİLİYORUZ; BU YAŞADIKLARIMIZIN  DAHA FAZLASINI DA YAŞAYACAĞIZ.

 

Yaşamayanların tarihi, UZLAŞMA-TASFİYE-TESLİMİYET tarihidir.

Bizimkisi ise mücadelenin kanla yazılan tarihidir.

 

 

HALKA ADALET İÇİN DİRENİŞLERİMİZLE BİR KEZ DAHA GÖSTERDİK Kİ;

HALKI TASFİYE EDEMEZSİNİZ!

 

Biz bu tarihi yazarken sadece direnişlere odaklanıp kalmadık. Elbette direnişler bizim esas gündemimizdi, hâlâ da böyledir. Biz hayatın içinde, ülke gündeminde hangi sorun varsa onun en önünde, tam ortasında olduk. “Ülkenin şu acil gündeminde siz yoktunuz” diyebilecek hiç kimse çıkamaz.

Biz, ülkenin ve halkın bütün sorunlarına, halkın kendi örgütlülüklerini kurarak devrimci çözümler ürettik, HEP HALKIMIZIN YANINDA OLDUK.

 

YANİ; PARTİ-CEPHE’NİN MEŞRULUĞUNU HAYATIN İÇİNE TAŞIDIK…

MAHKEME SALONLARINDAN MİTİNG MEYDANLARINA…

KIZIL ÖNLÜKLERDEN TETİK ÇEKEN PARMAĞA KADAR…

TETİK ÇEKEREK, ZILGIT ÇEKEREK, HALAY ÇEKEREK BU MEŞRULUĞU HALKIMIZA TAŞIMAYA VE YAYMAYA DEVAM EDECEĞİZ

 

BUNU NEREDEN ÖĞRENDİ­K?

 

KÖKÜMÜZDE PİR SULTAN VAR;

 

“DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN” DER PİR SULTAN!

 

KÖKÜMÜZDE KIZILDERE VAR;

                   

“BİZ BURAYA DÖNMEYE DEĞİL ÖLMEYE GELDİK” DER MAHİR ÇAYAN!

              

HALKIMIZIN köklü ve onurlu tarihiyle, sabır ve kararlılığıyla, saldırılar karşısında sarsılmazlığıyla, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur! Bu sabır ve inançla çok daha büyük çarpışmaları yaşayacak ve kazanacağız.

Çünkü biz 51 yıldır, hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği çatışma süreçlerini, her gün, her saat, her dakika yaşadık.

 

Her türlü işkence, baskı, tehdit, şantaj ve sahtekârlık…

Onların keyfilikleri, adaletsizlikleri hiçbir zaman bitmeyecektir.

 

                                 

BUNLARA KARŞI BİZ NE YAPACAĞIZ?

 

Bütün gücümüzle her yerde mücadele edecek, maskelerini düşürüp gerçek yüzlerini açığa çıkaracağız. AKP faşizminin hukukla, demokrasi ile hatta İslamcılıkla hiçbir ilgisi yoktur. AKP oligarşinin ve emperyalizmin çıkarlarını koruyan halk düşmanı bir iktidardır. Bu iktidara karşı mücadelemiz sürecek, AKP’nin halk düşmanı yüzünü herkese anlatacak, yaptıklarının hesabını soracağız.

Bu yöntemlere başvurmaktan çekinmeyen düşmana karşı saniye saniye, hücre hücre direndik, direnmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim için bu saldırılar, oligarşinin büyük korkusunu itiraf etmekten başka bir şey ifade etmez. Devrimci mücadeleyi getirdiğimiz bu aşamada; bizi hiçbir tehditle, baskıyla, sahtekârlıkla susturamazlar.

Kazanan emperyalistler ve işbirlikçileri değil, ezilen halklar olacak. Biz olacağız!

 

DEVRİM, TARİHİN ÇÖZÜLMÜŞ BİLMECESİDİR.

BİZ ARTIK ÇÖZDÜK BU BİLMECEYİ!

                              

Çözüm:

UZLAŞMA, TESLİMİYET, TASFİYEYE KARŞI DİRENİŞ VE ZAFER!

DİRENİŞ ve ZAFER BİZE AİTTİR!

 

 

 

SAVAŞACAĞIZ, KAZANACAĞIZ!

 

İKİ TEMEL SİLAHIMIZ: MEŞRULUK VE DİRENME HAKKI

 

1- MEŞRULUK

Meşru olan mücadele etmektir. Tarihsel ve siyasal haklılıktan alır gücünü.

 

 

2- DİRENME HAKKI

Savaşı kazanmanın ilk adımıdır: UZLAŞMAMAK!

 

Uzlaşmayız, Baş Eğmeyiz, Yenilmeyiz

ÇÜNKÜ KIZILDERE’DİR DOĞUM YERİMİZ…

 

Dünya Halklarının Kanını Emdiniz

Uzlaşma-Teslimiyet-Tasfiye Dediniz

Bağımsızlığı Gömmek, Umudu Yok Etmek İstediniz     

TUTSAK DÜŞTÜK, KATLEDİLDİK, YARALANDIK;

DÜNYA ŞAHİT, BİZ KAZANDIK!

 

Şimdi düne göre daha kararlı, daha cüretli olmak zorundayız. Daha sabırlı ve daha çok emek vermek durumundayız. Moral değerlerimizi en yüksekte tutmak zorundayız. Çünkü emperyalizm ve oligarşi devrimciliğe, halka ait ne varsa yok etmek istiyor. Emperyalistlerin hiçbir değeri yoktur. Tek düşündükleri kendi çıkarlarıdır. Onlar halkların kanına susamış, bizi yok etmeye and içmiş düşmanlarımızdır!

                                                                                                                                                                

 

Bu gerçeği unutamayız, unutturamayız. Çünkü baş çelişki hâlâ emperyalizm ile dünya halkları arasında. Emperyalizm ve oligarşi bir yanda, ezilen-sömürülen dünya halkları öbür yanda. Ve bu kavganın sonucunu kesin olarak belirleyecek olan, direnen halklardır.

Halk adına davrandığını, “sol” olduğunu iddia edip, emperyalizm ve oligarşinin saldırılarına DİRENMEME SUÇU işleyenler; tartışmasız olarak işbirlikçidirler ve halk düşmanlarının uşağıdırlar.

 

 

Emperyalist sömürgeciliğin, işgallerin, zulmün olduğu yerde, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesi kaçınılmaz bir olgudur. Tüm dünya halklarını kurtuluşa götürecek olan, emperyalizme karşı örgütlenip bir araya gelmek, mücadele etmektir.

 

Emperyalizm, halkların direnişi karşısında güçsüz ve zayıftır; çünkü o, tarihsel olarak da siyasal olarak da haksızdır ve yenilmeye mahkûmdur!

THKP-C’nin kuruluşundan bu yana 53 yıldır, direnişlerimiz ve zaferlerimizle, tüm dünya halklarına bu gerçeği yeniden hatırlatıyoruz.

53 yıldır direnişlerimiz ve zaferlerimizle, halkların moral değerlerini yükseltiyor, kendine güvenini arttırıyor ve kendi kurtuluşunu kendi elleri ile kazanabileceğine inandırıyoruz.

 

 

 

Çaresiz ve umutsuz bırakılmak istenilen, sokakta-evinde-fabrikada-madende-depremde-selde katledilen halkımızın içinde olacağız. Biz çok daha ilerisini-iyisini yapabilecek yetenekte ve güçteyiz. Bu nedenle yoksul halkımızın çocukları devrimciler olarak emperyalizm ve işbirlikçilerinin korkulu rüyasıyız. Emperyalistler, bundan dolayı, bizi tutsak etmek, katletmek için sürekli saldırıyor. Bizse halkımızın katil düzene olan öfkesini örgütleyeceğiz.

Önümüzdeki süreçte daha büyük bir cüretle, kararlılıkla, emekle, devrimin sorunlarına yoğunlaşacağız. Daha disiplinli, devrimimizin ihtiyacı olan yeni insan olma hedefiyle daha çok çalışarak, ideolojik mücadelede daha da tavizsiz olarak yürüyeceğiz.

 

ANADOLU İHTİLALİNİ ZAFERE TAŞIYARAK, DEVRİMİN, DEVRİMCİLİĞİN, HALKIN TASFİYESİNE KARŞI ZAFERİ KAZANACAĞIZ!

MAĞDUR DEĞİL MUZAFFERİZ

YENİ KIZILDERELER YARATARAK, UZLAŞMA-TASFİYE-TESLİMİYETİ TARİHE GÖMECEĞİZ!

 

Tasfiye Edilmeyiz

Biz Halkız Yenilmeyiz!

Anadolu’dan Barikat Olup, Direne Direne Emperyalizmi Yok Edeceğiz!

 

TASFİYE: Yok etmek, ortadan kaldırmaktır!

 

 

1- Bir örgütün fiziksel veya ideolojik olarak devrim mücadelesinden uzaklaştırılması, yok edilmesi, ortadan kaldırılması.

 

2- Bir düşüncenin ortadan kaldırılması, yok edilmesi veya özünün bozulması, yozlaştırılması.

 

-   EMPERYALİZM UZLAŞMA-TESLİMİYET-TASFİYE DAYATIYOR!

ASLA TESLİM OLMAYACAK, ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!

 

-   TASFİYECİLİK TÜM SİLAHLARINI KUŞANMIŞ, DEVRİMCİ HAREKETİN HIZINI KESMEK İSTİYOR! ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ!

 

-   TASFİYECİLİK İHANETTİR!

HAİNLERİ, KENDİ İHANET BATAKLIĞINA GÖMECEĞİZ!

 

Emperyalizm ve oligarşi de, onun emrindeki sahte sol da devrimi ve devrimciliği tasfiye edemediler. Çünkü her koşulda direndik, direneceğiz!

 

ADALET YOKSA DİRENMEK HAKTIR!

ADALETSİZLİĞE KARŞI DİRENMEK ZORUNLULUKTUR!

 

Direnmek tarihi bir görevdir.

Direnenler muzaffer, direnmeyenler ise mağlup olur.

 

NASIL DİRENİLECEĞİNİ TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİK

ŞİMDİ MEŞRULUK BİLİNCİNİ YÜKSELTECEĞİZ 

UMUDU, KOMİTE-MECLİS-CEPHE OLARAK HALKA YAYACAĞIZ

GÖREVİMİZ BUDUR !

 

PARTİ-CEPHE’NİN MEŞRULUĞUNU HAYATIN İÇİNE TAŞIMALIYIZ

                

VE TÜM BUNLARIN ÖTESİNDE BELİRLEYİCİ OLAN, MEŞRULUK SAVAŞININ NİHAİ SONUCUNU TAYİN EDECEK OLAN, BU MÜCADELEYİ ÖNCE BEYNİMİZDE KAZANMAKTIR!

           

Oligarşinin politikası; halka düzen sınırları içinde siyaset dışında siyaseti yasaklamak, tüm sınıf çıkarlarını ve toplumsal çelişkileri parlamentoya hapsetmeye çalışmak olarak biçimlenir.

 

 

Bu düzeni değiştirmek isteyen her şeyden önce oligarşinin "zoruna” karşı, kendi "zorunu” örgütlemek ve bu yasaların dışında örgütlenmek zorundadır.

Başka türlüsü mümkün değildir!

 

 

EGEMEN SINIFLARIN MEŞRULUK ÖLÇÜSÜ "DÜZEN İÇİ" OLMAKTIR

 

BİZ İSE PARTİ VE CEPHE’NİN MEŞRULUĞUNU HAYATIN İÇİNE TAŞIYACAĞIZ!

Meşruluk savaşını kazanmanın yolu öncelikle, Parti’yi ve Cephe'yi hayatın içinde maddi bir güç haline getirmekten geçer. Bu maddi gücü tarihsel haklılık ve meşruluktan aldığımız güçle birleştirerek, hayatın her alanında ve her anında "Parti" demeli, onu öne çıkarmalıyız. Evde, komşuda, sokakta, kahvede, fabrikalarda, derneklerde, çadırlarda, direniş alanlarında; bu meşaleyi cesaretle ve açıkça tutmalıyız elimizde.

 

Haksız bir düzene, gayri meşru bir yönetime karşı haklı ve meşru bir savaş yürütüyoruz. İktidarı gasp eden egemenler, bu tarihsel haklılığı ve meşruluğu ifade eden her türlü eylemi ve örgütlenmeyi terörle yok etmeye; kitlelere haklı ve meşru olanın bu düzen olduğunu kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Bu onların varlık koşuludur.

 

Parti ve Cephe, bu haklı ve meşru savaşta Anadolu halklarına kazandırılmış iki güçlü silahtır. Çünkü devrimci bir parti ve devrimci bir cephe, emekçi halkların haklılığının ve meşruluğunun en üst boyuttaki ifadesidir.

Bir boyutu, düşmana karşı işkenceler, tutsaklıklar, ölümler pahasına sürdürülen kavgadır.

İkinci yanı, egemenlerin haklılık ve meşruluk üzerine yüzyıllardır yürütmüş olduğu kara propaganda ve demogojiyle bulandırılmış olan halkımızın bilincini berraklaştırmaktır.

 

 

Bu düzenin yasası diyor ki: “İşçiyi sömürmek yasal, patron meşru;

sömürü düzenine karşı çıkmak gayri meşru!”

                         

Hukuk, egemenlerin haksız isteklerini haklı göstermenin aracıdır madem,

bizim ölçümüz haklılık ve meşruluktur!

Kendi koyduğu yasaları bile ayaklar altına alan bir düzenin yasasına, halklarımız uymak zorunda değildir! Halk için fayda ve değer üretmeyen hiçbir kurala, hiçbir yasaya halkımız uymak zorunda değildir!

 

Ancak başta sivil toplumcu-reformist sol olmak üzere tüm sendika odalar da, düzenin yasallığına sığınmış durumdadır. Düzenin “sol” içindeki uzantısı durumundadır ve halkın adalet mücadelesini büyütmek yerine parlamentoya çekmeye odaklanmıştır. Boğuldukları bataklıkta, meşruluğa inançsızlığın taşıyıcısıdırlar.

Halkın direnme ve mücadele potansiyeline, değerlerine güvensizlik, bu mücadelenin içinde taşıdığı haklılığa, meşruluğa inançsızlıktır. Beslendikleri burjuva ideolojisi, onları halka ihanete götürmüştür. Bu içler acısı tabloya son verecek olan da biziz!

 

TARİHSEL VE SİYASAL HAKLILIĞIMIZLA

TARİH VE SINIF BİLİNCİMİZLE

HALK VE VATAN SEVGİMİZLE

DİRENİYOR, SAVAŞIYOR, KAZANIYORUZ…

 

 

SUÇ VE HAK!

 

EGEMENLER İÇİN SUÇ OLAN, BİZE HAKTIR

BİZİM İÇİN HAK OLAN, EGEMENLER İÇİN SUÇTUR; BU GERÇEKLE SAVAŞACAĞIZ.

 

DİRENMEK HAKTIR, DİRENİŞE SALDIRMAK SUÇ; BİLECEĞİZ

 

BİZE YASAKLANAN, ASLINDA HAKTIR; BİLECEĞİZ

 

BİZE HAK OLANI YASAKLAMAK, DÜŞMANIN SUÇUDUR; SUÇLARINI GİZLEMEK İÇİN BİZE DAHA ÇOK YASAK KOYARLAR; BİLECEĞİZ…

 

HALKIN HUKUKU BUDUR.

 

HAK VE SUÇ…

HAK NE, SUÇ NE; ÇOK İYİ BİLİYORUZ!

 

Bu bilinçle ölümün destansı direnişlerle, tilililerle, marşlarla karşılandığı, kahramanlığın halklaştırıldığı bir tarih yarattık. Emperyalizmin ekonomik, politik, kültürel, ideolojik, askeri tüm saldırılarını direnişlerimizle, 30 kiloluk bedenlerimizle alt ettik.

Devrimi umut olmaktan çıkarmalarına, sosyalizme inançsızlaştırmalarına, halkın mücadelesini tasfiye etmelerine izin vermedik!

 

 

KAZANMAK, GEREKENDEN FAZLASINI YAPMAKLA OLANAKLIDIR

 

Devrimci halk kurtuluş savaşında iktidara kafa tutan, dengeleri sarsan, statüleri yıkan partimizin, devrimin öncüsüyüz. Şimdiye kadar hiçbir zaferi, hiçbir değeri bedelsiz kazanmadık. Tarihimiz kanları ile tarih yazan şehitlerimizin yüksek kazanma bilincine tanıktır. Yaşamının son anında bile düşmana darbe vurma bilinci bizi devrime taşıyan en değerli silahımızdır.

 

 

“GEREKENİ YAPARAK” DEĞİL, DAHA FAZLASINI YAPARAK BAŞARACAĞIZ!

 

Hiçbir Parti-Cepheli "üzerime düşeni yaptım" ya da “söylenseydi yapardım" demeyi kendine yakıştırmamalıdır. Milyonlarcası çadırlarda soğukta-çamurda-yağmur altında yaşayan halkımıza, yoksul halkımız için adalet mücadelesi veren şehitlerimize ADALET sözümüz var!

 

 

YAŞAMIMIZI DİSİPLİNE ETMEKTE DAHA ISRARLI OLACAĞIZ!

Zulüm altında inletilen Anadolu halkları, emperyalizmin vahşeti altında yaşayan dünya halklarının kurtuluşu ellerimizdedir. Rehavete kapılmamalı, yaptığımızla yetinmemeliyiz. Bunca kuşatmanın, uzlaşma-teslimiyet-tasfiye saldırılarının ortasında; başarabilmek için daha kararlı, daha fedakâr, daha cesur, daha coşkulu, daha disiplinli olacağız. Direnişlerimizin ve zaferlerimizin yarattığı umudu örgütlemek, bulunduğumuz her yerde Halk Komiteleri, Halk Meclisleri, Cephe örgütlenmeleri kurmak için daha büyük bir disiplinle çalışacağız.

                                      

 

BİLİYORUZ Kİ HALKA SALDIRILARIN ÖNÜ

ANCAK HALKIN KENDİ ÖRGÜTLÜLÜĞÜYLE KESİLEBİLİR

 

 

ÖRGÜTLENME HAKKI YOKSA HİÇBİR HAKKIMIZ YOKTUR!

DÜŞMAN ÖRGÜTLENME HAKKINI GASP ETMEK İÇİN

SALDIRIYOR, YAKIYOR, YIKIYOR, MÜHÜRLÜYOR!

 

EN GÜÇLÜ DİRENME ARACI ÖRGÜTTÜR.

DÜŞMAN BU NEDENLE HALKIN ÖRGÜTLERİNE SALDIRIYOR!

 

Düşman bu nedenle halkla bağımızı kopartmak istiyor.

Çünkü biliyorlar ki, ÖRGÜTLÜ HALK YENİLMEZ.

*Halkla bağımızı koparmak için terör demogojisine başvuruyorlar.

Çünkü bizi terörist olarak gösterirlerse, halkla aramızdaki güçlü bağı kopartabileceklerini sanıyorlar.

 

*EN BÜYÜK, EN GÜÇLÜ DİRENİŞ AYGITI ÖRGÜT’TÜR.

*EN BÜYÜK, EN GÜÇLÜ HAK ARAMA ARACI ÖRGÜT’TÜR.

 

* ÖRGÜTSÜZ HAK ALMA MÜCADELESİ ETKİSİZDİR, BAŞARI ŞANSI YOKTUR.

* DÜŞMAN BU NEDENLE HALK ÖRGÜTLÜLÜKLERİNE SALDIRIYOR!

 

DİRENEREK, ÖRGÜTÜ VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜ MEŞRULUKLA SAVUNARAK KAZANIYORUZ!

 

DİRENMENİN HAK OLDUĞUNU,

DİRENİŞİN HAKKININ ZAFER OLDUĞUNU,

KAZANANLARIN ANCAK DİRENENLER OLDUĞUNU BİLEREK DİRENİYOR VE KAZANIYORUZ!

 

Bunu, yıkmak istediğimiz düzenin adaletine teslim olmayarak başarıyoruz!

Her koşulda direnerek, tek başımıza da kalsak Cepheli kimliğimize sahip çıkarak başarıyoruz!

Marksist-Leninist ideolojinin yenilmezliğine olan sarsılmaz inancımızla başardık!

Şehitlerimizden aldığımız güçle, halklarımızın geleceğini kurma özlemiyle direnerek başarıyoruz!

Dünya halklarını kurtuluşa götürecek silahlı mücadeleden vazgeçmeyen tek örgüt olmanın sorumluluğunu yerine getirerek başarıyoruz!

İdeolojik netliğimizden, ideolojik kararlılığımızdan, ideolojik bağımsızlığımızdan asla taviz vermeyerek başarıyoruz!

İktidar iddiamızdan, halka inanmaktan asla vazgeçmeyerek başarıyoruz!

Düzenden her yönüyle kopuşu gerçekleştirerek, asla uzlaşmayarak başarıyoruz!

 

Çünkü biliyorduk ki; Kızıldere tasfiye edilemez!

Kızıldere tasfiye edilemedikçe, halk tasfiye edilemez!

 

30 MART-17 NİSAN ŞEHİTLERİMİZİ ANMA, ÖNDERLERİMİZİ SELAMLAMA, UMUDUN KURULUŞUNU KUTLAMA HAFTASINDA HALKIMIZA VE ŞEHİTLERİMİZE SÖZÜMÜZDÜR:

 

DAHA FAZLASINI BAŞARMAK İÇİN DAHA ÇOK ÖRGÜTLENECEĞİZ!

HALK ÖRGÜTLÜLÜKLERİNİ BÜYÜTECEĞİZ!

UMUDUN 29. YILINDA, ANADOLU’NUN DÖRT BİR YANINDA

KOMİTE-MECLİS-CEPHE ÖRGÜTLENMELERİMİZİ KURACAĞIZ

EMPERYALİZMİN ve FAŞİZMİN TASFİYE SALDIRILARINA KARŞI, HALKIMIZIN KENDİ ÖRGÜTLÜLÜKLERİYLE ÇIKACAĞIZ!

 

İŞBİRLİKÇİLİĞİN, UŞAKLIĞIN ve İHANETİN

ANADOLU TOPRAKLARINDA BOY VERMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!

 

“SOSYALİZM ÖLDÜ ELVEDA PROLETERYA” DEDİLER

“TARİHİN SONU GELDİ, SINIFLAR BİTTİ” DEDİLER

ASIL SONU GELEN EMPERYALİZMDİR

TASFİYEYE İZİN VERMEYECEK, BİZ EMPERYALİZMİN SONUNU GETİRECEĞİZ!

 

TEK YOL DEVRİM TEK KURTULUŞ SOSYALİZM!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!

Etiketler: ,
[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.