8 Mart Kadınlar Günü Değil, EMEKÇİ
KADINLAR GÜNÜDÜR!
8 Mart Burjuvazinin Değil, mücadele
eden kadınların, emeğiyle geçinen,
derste, sırada, fabrikada, gündelik işlerde geçimini alın teriyle kazanan kadınların günüdür.
İçinde, emek vardır, emeğinin
karşılığını istemek, bunun için mücadele etmek vardır ve bu uğurda bedel ödemek
vardır.
1857 yılında Amerika Birleşik
Devletleri'nde (ABD) 40 bin kadın dokuma işçisinin katıldığı bir grev yaşandı.
Bir tekstil fabrikasında başlattıkları grevde çıkan yangında 129 kadın işçi can
verdi. İstedikleri ise daha iyi çalışma koşulları" idi. Bundan yıllar
sonra Sovyetler Birliğinde 1910 yılında Clara Zetkin, İkinci Uluslararası
Sosyalist Kadınlar konferansında bu günü katledilen 129 kadın işçi adına
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılmasını önerdi ve ilk anma
1911 yılında yapıldı. O günden beri de her 8 Mart tüm dünyada mücadele günü
olarak tarihsel yerini aldı.
Yani 8 Mart'ın hikayesi de
emekçilerin burjuvalara karşı mücadelesi ile yazıldı. Yine aynı tarihte
burjuvazinin emekçileri katletmesi de vardır. Yani iki sınıfın yan yana değil
birinin katil, diğerinin katledilmesi söz konusudur bu tarihte. Tüm bu
nedenlerle 8 Mart Devrimcidir. Emekçilerin, mücadele edenlerin, ezilen
sınıfların yarattığı bir gündür.
Bizim bu gün insanlık adına onurla
kutladığımız günler vakti zamanında büyük bedellerle kazanılan günlerdir.
Bedelleri ödeyenler emekçi halklar olduğu için bu günler için övünenler,
gönenenler yine bu kazanımların mimarı emekçi halklardır. Burjuvazinin tüm bu
günlerin içini boşaltmasına, içinden "emekçi" kelimesini çıkarmasına
izin vermeyeceğiz. Hayatta bunlara izin vermiyor zaten. Sarayda ve saray
özentisi yerlerde oturan kadınlarla, emekçi kadınlar, enkaz altında bırakılan
kadınlar, emeğiyle geçinip, alın teriyle ekmeğini kazanan kadınlarla emek
hırsızı burjuva kadını arasında elbetteki fark olacak, olmalıdır da.
Emeklerimiz üzerine çökenler aynı zamanda bedeller ödeyerek kazandığımız
günlerin, tarihimizin üzerine de çöreklenip hiç emek vermedikleri tam tersine
bu tarihte katleden, emek çalan tarafta olanlar onurlu günlerimizi
kirletemezler!
Dün olduğu gibi bu günde herkes
kendi sınıfının gereklerini yapıyor. Ülkemizde yaşanan büyük depremde
burjuvazinin temsilcisi AKP iktidarı, bile isteye, depreme dayanıklı ev
yapmayan inşaat firmalarına izinler vererek, "İmar affı" çıkararak evlerimizi
bizlere mezar yaptı. Yetmedi, göçük altında kalan yüzbinlerce insanı, kadını,
erkeği, çocuğu kurtarmaya günlerce gitmeyerek, gidenlere engel olarak, enkaz
altında kalanları her fırsatta tehdit ederek, azarlayarak sindirmeye çalışarak,
yaşadığımız şehirleri bize toplu mezar yaparak, ölülerimize bir kefen,
dirilerimize su vermeyerek, bize yeniden Kerbela’yı yaşatıyor. Göçükte
ölmediysek, kurtarılmayı beklerken soğukta donarak öldük biz. Yaşadığımız bu
büyük felaketi (!) daha da büyüttü iktidar. Ve daha da büyütmeye devam ediyor.
Enkaz altında eşini, çocuklarını bırakan kadınlarımız bu günde bir çadır
bulamamayı, susuzluğu, bir tuvalet, bir banyo, bir iç çamaşırı bulamamayı
yaşıyor.
Öyle büyük ki acımız, bunu
büyüttükçe öfkemizde büyüyor. Çocuklarını göçük altında çıkartamayan bir anneye
yardım eli uzatmayan devlet o öfkeden korkmalıdır!
Günlerce sesini duyduğu evladını
çıkartacak bir iş makinası bile göndermeyen devlet o kadından korkmalıdır!
Annesini, kardeşini, babasını,
elleriyle çıkarmaya çalışan ancak bunu yapamayan bir kız çocuğunun acısı
geçtiğinde bu gerçeklerin yarattığı öfkeden, bunun hesabını sorma isteğinden
korkmalıdır!
Anasız, babasız kalan
çocuklarımızın, nereye götürüldüğü bilinmeyen bebelerimizin gözlerinden
korkmalıdır!
Depremin değil ama önlem almayarak
bile isteğe göçük altında bırakılmamızın hesabının bir gün sorulacağı
gerçeğinden korkmalıdır bu işin sorumluları!
Evet bu gün 8 Mart Dünya Emekçi
Kadınlar Günü, yine Anadolu topraklarında, dünyanın bir çok yerinde
emperyalizmin neden olduğu savaşlarda, kıyımlarda, doğal olmayan afetlerde topluca katledilmeye devam ediyoruz. Göçük
altında bırakılan annelerimizi, kadınlarımızı, çocuklarımızı tüm halkımızı
saygıyla anıyoruz. Ve onlara söz veriyoruz ki, bunun hesabını mutlaka ama
mutlaka soracağız. Bizi göçük altında bırakanlar, bizlere cehennemi yaşatanlar
bu dünyadan bunun hesabını vermeden gitmeyecekler. O enkaz altında çıkan halk
onları yarattıkları tüm kötülüklerle birlikte çıktıkları o enkazların altına
gömecek.
Başta enkaz altında kalan Anadolu
ve Suriye de ki kadınlarımız, halkının
mücadelesinin mücadelesini verirken canını vermiş şehitlerimizi anıyoruz.
Dünyanın neresinde olursa olsun halkının mücadelesini veren, bu uğurda tutsak
düşmüş devrimci kadınların, günlerce, aylarca bilinmeyen yerlerde işkencecilere
direnen kadınların, işinden, ekmeğinden olma pahasına mücadele veren kadınların
ve tüm dünyadaki emekçi kadınlarının
gününü kutluyoruz!
YAŞASIN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ
KADINLAR GÜNÜ!
KADIN OLMADAN DEVRİM OLMAZ,
DEVRİM OLMADAN KADIN KURTULMAZ!
KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM
VE HER TÜRLÜ GERİCİLİK!
YAŞASIN ENTERNASYONİZM!
ALMANYA HALK CEPHESİ