Düzen Katlediyor Ardından Kaderine Terk ediyor, Halk Meclisleri ve Halkın Sanatçıları Yetişiyor
Halkız, Bölge İnsanımızın Yanındayız,
Haklıyız, Kazanacağız!
Okmeydanı Halk Meclisi
öncülüğünde başlatılan ve Grup Yorum birlikteliği ile sürdürülen dayanışma
kampanyasında toplanan erzaklar Hatay'a ulaştırıldı.
Depremlerin gerçekleştiği 6 Şubat
tarihinde Halk Meclisi öncülüğünde başlatılan ve semtin 7 mahallesinde yapılan
kapı çalışmalarında toplanan yardımlar 12 şubat pazar günü Antakya'ya
ulaştırıldı. Depremlerin olduğu gün Halk Meclisi'nin tek gündem olarak
gerçekleştirdiği toplantıda belirlediği ve 1 komitesini Grup Yorum'un
oluşturduğu 5 komite ile başlatılan çalışmalar toplam 6 gün sürdü.
Hayatını Kaybeden
İnsanlarımızın Katili Deprem Değil, İşbirlikçi Burjuvazinin Devletidir!
6 Gün boyunca toplanan yardımların
tesliminden sonra Antakya genelinde yaptığımız gözlemleri aktarmak gerekirse;
Antakya'da sağlam tek bir
binanın bile olmadığı görüldü. Depremi yaşayan insanların yakınlarını
kaybettiği ya da enkazdan canlı olarak çıkarılması umuduyla beklediği şu
günlerde bölge halkıyla yaptığımız görüşmelerde genel kanı yıkılan evlerin ve
enkazda kalan insanların sorumlusunun 'devlet' olduğu yönünde idi. Yine
görüşmelerimizde deprem anından sonraki 3 güne kadar devletin ortada
gözükmediği aktarılırken bu süreçte birçok insanın enkazlardan kendi
imkanlarıyla çıktıkları ya da halkın dayanışması ile kurtulup yaşama
tutunabildikleri iletildi.
3 Gün Boyunca Gözükmeyen Devlet Yağma
Bahanesi ile Tüm Güçleriyle Terör Estiriyor! Amaç; Halkın Dayanışmasını
Bertaraf Ederek Bölgeyi İnsansızlaştırmak!
Bölgeden bir insanımız diyor
ki;
''insanlar hasarlı evlerine eşyalarını
almak için girmek istediğinde ellerinde pompalı tüfekler olan 40-50 kişilik
gruplar tarafından karşılanıyor. Bunu ben bizzat yaşadım. evime girmek
istediğimde kalabalık bir grup beni ve bir arkadaşımı pompalı tüfeklerle havaya
ateş açmasıyla durdurdu. Hem yanıbaşında Jandarma karakolu vardı ancak bir
tanesi de çıkıp 'ne oluyor burada' demedi.
Faşizmin 'Güçlü Devlet'i 1
Günde Çöktü!
AKP Faşizmi Tüm Güçleriyle;
Polisiyle, Jandarması, Korucusu Faşist Çeteleri ile Halka ve Örgütlü
Dayanışmasına İşkence Yaparak, Gözaltına Alarak Saldırıyor.
Depremlerin gerçekleştiği andan
itibaren devrimci, demokrat ve ilerici kurumların öncülüğünde örgütlenen halk
dayanışması Hatay halkının en güçlü dayanağı oldu. Ancak bir çok insanın, siyasi
iktidarın 'güçlü devlet ‘ine değil de bu dayanağa tutunarak hayatta kaldığı bir
gerçektir. Ki bu gerçek işbirlikçi burjuvazinin çürümüş, katliamcı, yaşanan
sorunlar karşısında çaresiz bir devlet aygıtına sahip olduğunu apaçık ortaya
çıkarmıştı. Lakin halkın dayanışması tam da bu durumdan dolayı burjuvazi için
açık bir tehdit unsuru olmuştur. Bu gerçeği ancak 3 gün sonra yerinde görebilen
devletin arama kurtarma faaliyetinden ziyade, polisi, askeri, bekçisi,
korucusuna kadar bölgeye çıkarma yapması bundandır. Öyle ki, devletin 3. günden
sonra AFAD öncülüğünde gerçekleştirdiği arama kurtarma faaliyetinde enkazdan
çıkardığı insan sayısı, ilk üç gün halkın dayanışması ile kurtarılan insan
sayısına göre tabir-i caiz ise devede kulak kalmıştır.
Katledip Bizi Kendi Başımıza
Bırakan Da, Yağmacı Da Bu Devlettir
İşbirlikçi burjuvazinin devleti, A'dan
Z'ye tüm organlarıyla sömürü düzenine organizedir. Emperyalizme biat ederek
işleyen bu devlet aygıtının 'kurtarma faaliyeti' halk için değil, yalnız kendi düzenlerinin
bekası için vardır. Aksi olsaydı eğer, depremlerin şiddeti ne olursa olsun ne
yıkılan bir ev olurdu ne de tek bir insanımız enkazın altında kalırdı.
Emperyalizm tarafından sömürülen ve faşizm ile yönetilen bir devlet aygıtı
bugünlerde Türkiye Halkları tarafından ayan beyan görülen 'kağıttan kaplan'
görüntüsünü örtmek istemektedir. Bu yüzden bölgeye yerleştikten hemen sonra
hedefe koyduğu ilk şey halkın dayanışması oldu. Önce bir kaç münferit yağma
olayını büyüterek halk arasında güvensizliği yayıyor sonra ise bu yağma
olaylarıyla ilgili ya da uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlara dahi
denetimindeki faşist çeteleride kullanarak işkence yapıyor ve katlediyor. Velev ki, halkın elindeki tek silah olan dayanışmasına
saldırıyor, gözaltına alıyor, o da yetmiyor kayyum atıyor. Bütün bunlar
gerçekleşen depremlerle birlikte çöken 'güçlü devlet' algısını yeniden tesis
etmeye yöneliktir.
Türkiye halklarına çağrımızdır;
Zaman bu zamandır! Bugün ve
sonraki günlerin tek gündemi seçimler değil, 'Halkın Dayanışması' olmalıdır!
Faşizme karşı en güçlü toplumsal muhalefet örgütlü halkın ama'sız
dayanışmasıdır. Sorunlarımızı çözemeyen, aksine büyüten dünküler, bugünlere
çözüm olamazlar. Çözüm halkın el birliği ile kendi sorunlarını 'söz, yetki,
karar' hakkını kullanarak çözebilmesindedir. Halk Meclisleri'dir, Halkın Gücü
komiteleridir. 6 Şubat'tan bugüne yaşananlar bu sürecin açıkça
somutlanmasıdır. Örgütlenelim, mücadele
edelim, kazanalım!
Dayanışma Halkın Silahıdır!
Halkın Dayanışmasını Büyütelim!
Halk Meclisleri ve Halkın Gücü Komiteleri
‘nde Birleşelim!
Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz!
Faşizme Karşı Omuza Omuza!
Halkız, Haklıyız, Kazanacağız!