Basına ve Halkımıza
Ülkemizde 8 milyon 196 bin 959 üniversite öğrencisi
bulunmaktır. Üniversite öğrencilerinin bugün eğitim masraflarını
karşılayamamaktan barınamamaya kadar pek çok sorunu bulunmaktadır. Bu
sorunların kaynağı bu sistemdir. Eğitimi parasız ve bilimsel yapmayan sistem
üniversite öğrencileri için geleceksizliği dayatmaktadır. Bu sebeple pek çok
üniversite öğrencisi okuyabilmek, eğitim masraflarını karşılayabilmek için
inşatlarda çalışmakta, motokuryelik yapmakta ve iş cinayetlerinde ölmektedir.
Ya da üniversiteyi bitirip iş bulamadığı için bunalıma girip intihar
etmektedir. Faşizm bu ülkenin gençlerini
geleceksiz bırakırken çaresizce bu durumu kabullensinler istiyor. Bu
adaletsizliği kabul etmeyenler gençler de var.
Dev-Genç’li Burak Başer bu gençlerden biri. İstanbul
Üniversitesi’nde Basım-Yayım bölümü okuduğu sırada yurt parasının ödemesini 1
ay geciktirdiği için yurttan atıldı. Bu durumu teşhir ettiği bir video çektiği
için misafir olarak yerleştiği yurttan da atıldı. Bu adaletsizliğe karşı
çaresizce durumu kabullenmek yerine direnişi seçti. Atıldığı Esenyurt KYK Erkek
Öğrenci Yurdu önünde oturma eylemi başlattı. Talebi yurda geri alınmak ve
parasız-bilimsel eğitim hakkının sağlanmasıydı. Bu talep ile oturduğu yurdun
önünde pek çok üniversite öğrencisi ve mahalle halkı direnişi etrafında
toplandı. Pek çok gazetede direnişinin haberi yapıldı. Burak Başer direnişi
için;
“Dev-Genç ruhuyla
direniyorum ve bu direnişte esas olarak Nuriye Gülmen’i örnek alıyorum. Nuriye
Gülmen de elinde bir tek dövizle taleplerini yazıp Yüksel Caddesi’nde direnmeye
başlamıştı.” diye açıklama yaptı. Direnişlerin birbirini yaratan ve birbiriyle
daha güçlü olduğunu gösteren örneklerden biri olan Dev-Genç’li Burak Başer’in
direnişi devam ederken hiçbir hukuki gerekçesi olmamasına rağmen gözaltına
alınan Burak Başer tutuklandı. Dev-Genç’li olması, direnmesi tutuklanma
gerekçesi yapıldı.
Gençlik bu ülkenin geleceğidir, gelecek baskılarla
baskınlarla yok edilemez. Faşizmin halk çocuklarını terörize etmesine izin
vermeyeceğiz. Faşizm kendi yasalarına bile uymadan saldırırken adalet ve
hakkını isteyenlerin terörist ilan edilmesine izin vermeyeceğiz.
Direnişler Meclisi olarak yargılanması gerekenin faşizm
olduğunu söylüyoruz. Yargılanması gerekenler bu halka karşı suç işleyenlerdir.
Bu halkı aç ve yoksul bırakanlardır. Eğitimi paralı hale getirerek yoksul halk
çocuklarının geleceğini çalanlardır. Bu suçlara karşı direnen, gençliğin ve
halkın umudu olan, adalet için mücadele edenler suçlu değillerdir.
Dev-Genç’li Burak Başer derhal tahliye edilmelidir. Bizler
Direnişler Meclisi olarak direnişleri büyütmeye, adaletsizlik karşısında
direnişler yaratmaya ve direnişleri birleştirerek daha güçlü mücadele etmeye
devam edeceğiz.
DİRENİŞLER MECLİSİ