24 ŞUBAT, SAAT 11.00'DAN İTİBAREN ROMA‘DA TEMYİZ MAHKEMESİ GÖRÜLÜYOR
Alfredo Cospito, 5 Mayıs 2022’de,
41bis denilen koyu tecrit uygulanmasına tabi tutulmaya başlandı. 20 Ekim 2022’de 41bis tecrit uygulamasına ve
dava arkadaşlarının görülen “Scripta Manet” davasında müebbet almasına karşın,
açlık grevine başladı.
Açlık grevi neredeyse 130. güne
ulaştı: Alfredo aylarca, bilinçli bir devrimci olarak devlet aygıtına karşı,
AG’nin duyulmasının önüne geçmek için ilk haftalarda grevini sansürleyen
baskıcı ve hukuki aygıtlara karşı irade savaşı veriyor... Son haftalarda ise
fikirlerini, tutarlılığını ve kararlılığını karalamak için kelimenin tam
anlamıyla İtalyan devleti elinden geleni ardına koymadı.
On yıllık tutsaklık Alfredo’nun
iradesini kıramamış, düşman onu pişman ettirememiştir.
Bu yüzden bakanların ve
yargıçların kendi ifadeleriyle medyaya verdikleri beyanlarda, “ibreti alem
olması” için onu 41bis adlı koyu tecrit uygulamasına tabi tuttu. Böylece hapishanede tutsaklar için ve
duvarları aşan halk için bir örnek teşkil etmesini istemiyordu.
Devlet Alfredo’nun iradesini
kırmak için baskı da uygulasa, ceza da verse nafile, ona sökmez. Çünkü o bir
anarşist. Her türlü talimatı uygulamayı ve hiyerarşiyi red ediyor. Alfredo, Avrupa'daki nükleer felaketin en
büyük sorumlularından birinden hesap sormuştur. Daha sonra hapishanede inançlarını
savunan bir devrimci olmuştur.
Bu on yıl içinde, teslimiyete,
pasifliğe ve eylemsizliğe karşı, tüm ezilenler ve proleterler adına, hayatını
devrimci düşüncelerine ve pratiğine adadı.
Bütün ezilenlerin ve proleterlerin özgürlüğünü savundu.
Bu durumu kabul etmeyen devlet,
ortaya çıkışından itibaren sömürülen kitleleri her yöntemle bastırmaya
çalışıyor. Ama bununla beklenmedik bir şekilde halkın güçlenmesini de
körüklüyor.
Devletin sistematik boyun eğdirme,
zorlama, tehdit ve şantajla sürdürdüğü şiddet tekeline meydan okumanın
düşünülemeyeceği bir yerde, hapishanede böyle bir devrimci pratik kabul
edilemez görüldü.
Alfredo Cospito devlet tarafından
fiilen ölüme mahkum edildi ve 1 Aralık'ta Roma'daki gözetim mahkemesinin 41
bis'teki tutuklama kararını onaylayan duruşmasıyla onu yok etme iradesini
onayladı. Eğer bugün hayattaysa, bu sadece onun büyük direniş kapasitesi
sayesindedir: devlet için çoktan ölmüş olması gerekirdi.
Bu, gözden kaçırmamamız gereken
bir gözlemdir, çünkü grevin başlamasından neredeyse 130 gün sonra hayatı bir
uçurumun eşiğindeydi. Sorumlular arasında - Roma'daki denetim mahkemesi, Adalet
Bakanı Nordio, eski Bakan Cartabia, mevcut yürütme, Torino Cumhuriyet Savcılığı
ve Ulusal Mafya ve Terörle Mücadele Müdürlüğü ile birlikte - Yargıtay da
bulunmaktadır.
Mahkeme 6 Temmuz'da, yoldaşın 20
yıla mahkum edildiği Scripta Manent davasındaki suçlamalardan birini yeniden
'siyasi katliam' olarak nitelendirdi. Anna Beniamino'nun 27 yıl, Alfredo'nun
ise müebbet hapis cezasına çarptırılma riskiyle karşı karşıya kalması, artık
bir rehabilitasyon biçimi olarak cezalandırma perdesinin arkasına bile
saklanmayan, ancak Devletin düşmanı olan her türlü yaşam biçimini ortadan kaldırma
niyetini -her zamankinden daha yüzsüzce- teyit eden bir yargı sistemini
örnekleyen bir tedbirdir. Aynı mahkeme nihayet 24 Şubat'ta Alfredo‘nun 41 bis
tutukluluk kararı hakkında karar vermeye çağrıldı.
Askeri ve ekonomik savaşın yanı
sıra ekolojik ve sosyal felaketin yaşandığı bu yıllarda, baskının artması
sermaye için hayati bir ihtiyaca karşılık gelmektedir. Alfredo Cospito'nun yanı
sıra 17 yılı aşkın bir süredir 41 bis'te tutuklu bulunan BR-PCC militanları
Nadia Lioce, Roberto Morandi ve Marco Mezzasalma için 41 bis'e kadar uzanan
baskı saldırısı her düzeyde gelişti.
Kendi payımıza düşen,
yoldaşlarımızın hapsedildiği farklılaştırılmış rejimlerin, onları hem dış
hareketlerden izole etmeye (41 bis örneğinde olduğu gibi) hem de tutukluların
potansiyel olarak daha bilinçli tutsaklardan ayırmaya (AS2 örneğinde olduğu
gibi) hizmet ettiğinin bilincinde olarak mücadele etmeye devam edeceğiz.
Direniş hareketleri her yerde bu
toplumsal gerçeklikle karşı karşıyadır ve son yıllarda İtalya'daki hareketlerde
pek çok aktif dayanışma gösterisi olmuştur. Ancak Alfredo ile dayanışma
sınırlarını aşmakta, tüm devletleri ve uluslararası sermaye organizmalarını
düşman olarak kabul eden bir toplumsal kurtuluş vizyonunu pratikte ifade
edebilecek bir enternasyonalizm beklentisini ifade etmektedir. Ortak düşmana
karşı ortak mücadele “
Son aylarda 41 bis etrafındaki
sessizlik duvarı yıkıldı (siyasi zafer), DNA’nın siyasi baskı aracı olarak
üstlendiği rol netleştirildi, devrimci fikirler ve mücadele pratikleri ifade
edildi ve hapsedilen anarşistler, komünistler ve devrimcilerle uluslararası
dayanışma geliştirildi. Bugün mücadele, 41 bis hücre hapsi rejimini kesin
olarak kırarak Alfredo'nun hayatını kurtarmaktır.
Bugün, devletin adaletine hiçbir
güven duymadan, Alfredo'yu her zaman olduğu gibi yine destekliyoruz.
TÜM ANARŞİST, KOMÜNİST VE
DEVRİMCİ TUTSAKLARLA DAYANIŞMA
Alfredo Cospito ve Devrimci
Tutsaklarla Dayanışma Meclisi
(Anti-Emperyalist Cephe de bu
Meclis'in içinde)
Roma, Şubat 2023