Fransa'nın farklı farklı şehirlerinde çeşitli bahanelerle,
tanıdığımız kişi ve aileler, valiliklere ya da istihbarat merkezlerine
çağrılıyor.
Vatandaşlık başvurularının çoğunda,
kimlik yenileme işlemleri sırasında dahi, kişilerin
yakınları hakkında bilgi istenip, açıktan işbirlikçilik teklif ediliyor.
Yapılan görüşmelerde hedef haline getirilen devrimciler
aleyhinde ifade vermeleri istenip, kendileriyle çalışma onursuzluğu
dayatılıyor.
Hepsi birer anayasal hak olan konserler, etkinlikler, yaz
kampları ve aktiviteler hakkında bilgi isteniyor.
Tüm bu demokratik etkinlikler birer 'terör faaliyeti' olarak
lanse edilip, 'suç yaratma' çalışması yapılıyor.
Bunu neden yaptıklarını biliyoruz,
insanlarımızı, bizi tanıyanları, ailelerimizi,
etkinliklerimize katılanları korkutmak;
bu kişiler nezdinde halkımız üzerinde korku dalgası
yaratmak;
devrimcileri halktan tecrit etmek ve devrimciliği suç olarak
göstermek...
Emekçi Halkımıza Çağrımızdır;
Sizi çeşitli bahanelerle çağıran bu istihbaratçılara itibar
etmeyiniz, randevulara gitmeyiniz.
Resmi ya da gayri resmi yapılan bu görüşmelere gittiyseniz
şayet, avukatınızla görüşmelerini talep ediniz.
İfade vermeyiniz.
İfade vermemek anayasal bir haktır; gözaltına alınan kişinin
ifade vermemesi anayasal güvence altına alınmıştır.
Görüşmeye çağrılanlar basına haber vermelidirler.
Görüşmeye gidenler, yapılan bu görüşmeleri, ahlaksız
teklifleri ve varsa tehditleri, yapacakları açıklamalarla teşhir etmelilerdir.
Fransa Devleti, bu politikalarından sonuç alamayacak.
Tekil örneklerden edindiği bilgilerin dışında, yaratmak
istediği işbirlikçiler ağını kurmayı başaramayacak.
Emperyalist Fransa'yı tanırız,
tüm dünya halkları Fransa'nın kanlı tarihini bilir.
Suç ve suçlu yaratma peşinde olan Fransa, kendi tarihine,
halklar üzerindeki sinsi politikalarına, halkların katili lejyonerlerine,
banliyölerde halkın çocuklarını katleden güvenlik güçlerine bakmalıdır.
Ailelerimizden uzak durmalıdır.