Kader Değil, Kaza Değil Katliam:
BARTIN Amasra.
"Kardeşim on gün önce burada gaz kaçağı var, bizi patlatacaklar "demiş. makaracı köyü madenci ablası.
"Güneşi görebilmek için karanlığa kazıyoruz." Bartın maden işçisi Yasin Çelik.
Bartın’ın Amasra ilçesinde bir maden KATLİAM'I 41 ölü var diyor resmi rakamlar.
Şimdi bolca açıklama yapılacak, bolca dualar edilecek, açıklamalar, açıklamaları kovalayacak, KAZA diyecekler, kader diyecekler. Cumhuru reisten, bakanlarına, muhalefetinden, din ulemalarına kadar bir dizi sıraya girmiş kalpazan, kodaman ,ensesi kalınlar ne derece özgün olduklarını söyleyecekler.
Öyle de oluyor.
İlk açıklama Cumhuru reisten geliyor.
"Amasra kömür işletmeleri bizim şu anda en ileri imkanlara sahip olmasına rağmen, birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil, biz kader planına inanmış insanlarız. kader planına inandığımız için bunun ne dünü ne bu günü ne de yarını hiç bir zaman, ne yapmayacaktır, olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır. Bunu da bilmemiz gerekiyor." R Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı.
Ardından diyanet işleri başkanı boş durur mu, dualarla sabırlar diliyor, rahmetler okuyor, kaza diyor, kader diyor, diyor da diyor.
Bu açıklamalara bakıldığında bile, kim nerde ne yapmak istiyor ne adına, kim için konuşuyor diye düşünmeden edemiyor insanlık.
Sınıflı toplumların, sınıf çelişkileri ile doludur Bartın’ın Amasra’sı.
Bu konuda sözü halk okulu dergisine bırakalım.
"Açlık güdüsüyle hareket eden bir insan, karnını doyurmaktan başka bir şeyle ilgilenmeyeceğini keşfetmiştir burjuvazi." Halk okulu dergisi sayı 146.
Bu açıklamalar gösteriyor ki sırf ekmek parasına muhtaç edilmiş yoksulluğumuzun, aynı zamanda katlimize ferman olunduğunun farkına varmış burjuvazi. ölümümüze sebep olan şey yoksul olmamızmış.
Gözü doymaz tekelci egemenler, kârlarına kar katmak için, İşçi sınıfının canını ve kanını kendilerine hak görmüşler.
Oysa insan doğduğu günden, öldüğü güne kadar (ki normal ömrün 70 yıl olarak hesaplandığında) Giyinme, yeme içme ve barınma hakkına sahiptir. yoksulluğun kader değil, sömürü olduğu gerçeğidir Amasra.
Yukarıda Cumhurbaşkanı’nın açıklaması ise tam anlamıyla bir dezenformasyon dan başka bir şey değildir.
Dezenformasyon kelime olarak.
"Dezenformasyon politik amaçlara ve hedeflere ulaşmak için kullanılan yalan söyleme hareketi olarak tarif edilebilinir. Eğer hedef kitle ile bu tip bir ideolojik yönlendirme etkilenebilecekse uygulanan bir teknik, gerçekleri gizleme ve sansürlemesidir." İşçi hareketi açıklamasından, dezenformasyon yalanlar hapishanesi kitap...
Sorun bizim açlığımızın, yoksulluğumuzun tekelci soyguncularca kullanılabiliyor olması ayrı bir acı bıraksa da gerçek tamda budur.
"Emperyalist tekeller için açlık ortadan kaldırılması gereken bir durum değil, yönetilmesi ve sürdürülmesi gereken fırsatlar kapısıdır "Halk okulu dergisi sayı 146.
"BM (Birleşmiş milletler) sitesinde yer alan, Dünya açlığının faydaları başlıklı bir yazıda "
"Dünya Ekonomisinin (yanı kapitalizmin) işleyişi için açlığın esas olduğunu anlatıyor. Halk okulu dergisi sayı 146.
Av Selçuk Kozağaçlı’nın deyimiyle.
"Ön görülemeyen şey kazadır,
Ön görülen şey kaza değil cinayettir."
Bartın Amasra yaşanan şey kaza değil cinayettir.
Yalan dezenformasyon, çarpıtmalarına karşı, bir gün bu yoksul halk en güçlü cevabı örgütlü bir karşı koyuşla verecektir.
Kaza değil cinayet.
İşçi sınıfının başı sağ olsun.
Başımız sağ olsun Amasra.
Stuttgart Halk Meclisi