CHP'li Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin 4 Ocak 2021
günü belediye meclisi toplantısında yaptığı konuşmasıyla işi, ekmeği ve onuru
için direnen Şişli Belediyesi işçisi Turan Aktaş'ın direnişini yalanlarıyla
karalamaya çalıştı.
Bir yanda bir cümlesi bir cümlesiyle örtüşmeyen Muammer
Keskin diğer tarafta sağlık sorunlarına, yazın sıcağına-kışın soğuğuna, açlığa
rağmen bir yılı aşkın süredir devam eden bir direniş var.
Muammer Keskin, 4 Ocak 2021 günü belediye meclisi
toplantısında yaptığı konuşmasında aynen şu cümleleri söylüyor: "Dışarda 3
tane insan işten çıkarttık. Bugüne kadar bana gelip soran bir tane meclis üyesi
yoktur. "Niye çıkarttınız?" diye. Ben buradan açıklıyorum. Şimdi ilk
defa açıklıyorum. Daha önce açıkladım bunu biliyorlar. ...Bir diğeri bu
belediyenin başına bela olan bir işin sorumlusudur. Benim değil, sizin
hepinizin. Şişli'de yaşayan tüm yurttaşlarımızın gelirlerinden elde edip burayı
daha iyi kullanalım dediğimiz bir süreci sabote eden biridir. Ve bize gereksiz
bir teklifte bulunmuştur. "Benim çocuğumu işe alın davamı geri
çekeyim" dedi. Bende dedim ki "davana devam et çocuğunu işe
almıyorum." Takdiri de Şişli halkına bırakıyorum. Size bırakıyorum".
Buradan Muammer Keskin'e Sesleniyoruz:
Turan Aktaş Şişli Belediyesi'nin başına bela olan hangi işin
sorumlusu? Belediyeniz çok büyük yolsuzluklara karıştı da onun mu sorumlusu?
Yoksa sadece AKP'nin "taşeronu kaldırıyoruz" yalanlarıyla tüm Türkiye'deki
belediye işçilerini taşeron şirketlerden belediyelerin özel şirketlerine
geçirdiği KHK sonucunda geçiş yaptığı Şişli Belediyesi şirketi olan Kent-Yol
AŞ'de önceden çalışan işçilerle aynı işi yapmasına rağmen aynı ücreti alamadığı
için haklı bir dava açmış olması mı? Bu davasını Temmuz 2020'de kazanmış olması
mı? Yoksa dava sonucunda yıllarca emeğinden gaspettiğiniz maaş farklarını
ödemek zorunda olduğunuz için mi? Ya da "eşit işe, eşit ücret"
davasını geri çekmediği için işinden, ekmeğinden etmenize rağmen size biat
etmeyerek açtığı işe iade davasını da Ekim 2020' de kazanmış olması mı? Her
fırsatta haktan-hukuktan-adaletten bahseden CHP'nin üyesi bir belediye başkanı
olarak KHK ile Kent-Yol'a geçen 586 işçinin 2018'den beri gaspedilen alacaklarını
ödemek zorunda olduğunuz için mi?
Muammer Keskin Adaletsizsin, Hukuksuzsun, Ahlaksızsın,
Yalancısın!
Adaletsizsin! Çünkü, yıllarca belediyede çalışan işçiler
aynı işi yapmalarına rağmen eşit ücret alamadılar.
Hukuksuzsun! Çünkü, Turan Aktaş'ın kazandığı iki davasının
da kararını tanımıyorsun. Ve süreci uzatabilmek için istinaf mahkemesine
başvuruyorsun.
Ahlaksızsın! Çünkü, 4 Ocak'taki meclis toplantısında Şişli
işçilerine yüksek ücret ödediğinizle övünüyorsun. Yoksulluk sınırının 8.436 TL
olduğu bir ülkede işçilerin ek ödemelerle birlikte (yemek, yol, yakıt,
aile-çocuk vb.) 5.800 TL maaş ödendiğinden gururla bahsedebiliyorsun. Şişli
Belediyesi işçileri belki diğer belediye işçilerinden fazla maaş alıyor
olabilir. Ancak bu kesinlikle yoksulluk sınırının kat be kat altında yaşamak
zorunda oldukları ve emeklerinin karşılığını alamadıkları gerçeğini saklayamaz.
Yalancısın! Çünkü, Turan Aktaş'ın direnişini yalanlarınla
karalamaya çalışıyorsun. Açıkça Turan Aktaş'ın ne yaparak belediyenizin başına
bela olduğunu söyleyemiyorsun.
Bir tarafta işçi düşmanlığı yapan CHP'li Şişli Belediye
Başkanı Muammer Keskin diğer tarafta işi, onuru ve ekmeği için direnen Turan
Aktaş. "Güneş balçıkla sıvanmaz" derler. Hiçbir direniş yalanlar ile
karalanamaz. Yalanlarla bitirilemez. Muammer Keskin'in yalanları sadece
direnişe ve zafere inancı daha çok artıyor. Haklı olan doğru olan Turan Aktaş
ve bu durumda tarihsel olarak er ya da geç kazanacak olan da Turan Aktaş.
İstinaf mahkemesi kararı belki Muammer Keskin başkanlığı döneminde gelmeyecek
ancak Muammer Keskin tarihin her anında işçi düşmanı olarak anılacak. Muammer
Keskin yalanlar söylese de bu direnişin hakkı zaferdir ve zafer direnen
işçinin, Turan Aktaş'ın olacaktır!
Direnişin Hakkı Zaferdir, Zafer Turan Aktaş'ın Olacak!
İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!
Devrimci İşçi Hareketi