AÇIKLAMALAR
[açıklamalar][column2]
29 Eylül Tarihinde Grup Yorum olarak Yasa Dışı filmini izledik. İzlediğimiz film Fransa’nın Cezayir işgali sırasında bir aileyi anlatıyor. Fransa devletinin Cezayir’de yaptığı katliamları anlatıyor.
Günün çeşitli konularına dair sohbetler yaparken, nöbetçi
arkadaşlarımız da kahvaltı masasını hazırlamıştı.
Kahvaltı canlı sohbetler ile geçti. Birlikte yapılan kahvaltı sonrası içilen
çaylar ile sohbetler sürdürüldü. Sohbetlerin temel konularından biri de faşist
129 ab yasalarına karşı sürdürülen direniş ve hasta tutsak İHSAN CİBELİK,‘Ti.
Daha sonra Halk toplantısına geçildi. Halk toplantısında da
süren direniş ve İHSAN CİBELİK konuşuldu.
Bu konuda neler yapılabileceği tartışıldı. Direnme ve
meşruluk üzerinde değinildi.
Süren mahkemelere değinildi. Mahkemelere katılınması konuşuldu.
Grup Yorum yapımı olan Mahalle filminin gösterimi konusunda
sohbet edildi. Ve 12 Kasım'da dernekte gösterilmesi karara bağlandı.
Deprem úzerine sohbet edildi. 28 Ekim'de yapılacak bir
Kermese katılma kararı alındı.
Güncel kimi konuların konuşulması sonrası Halk toplantısı
bitirildi. Toplantıya 20 kişi katıldı..."
Belçika’da Halk Cepheliler Berlin Direnişçileri ile Dayanışma Açlık Grevindeydi
Almanya Berlin'de Almanya Adalet Bakanlığı kapısı önünde
200. gününe varacak olan açlık direnişi ile dayanışma amacıyla her hafta
yapılan açlık grevi eylemine biz de Belçika'dan 5 kişi ile katıldık.
129ab yasalarının kaldırılmasını, haksız hukuksuz bir
şekilde tutuklanan Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli'nin serbest
bırakılmasını istiyoruz. Hasan Unutan'ın çocuklarının gözü önünde alınarak
tutuklanmasını protesto ediyor derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Ayrıca kanser teşhisi koyulan İhsan Cibelik'in derhal tedavi
olması için serbest bırakılmasını istiyoruz.
Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli'nin
talepleri kabul edilsin.
Yaşasın Açlık Grevi Direnişimiz.
Belçika Halk Cephesi
- 14 EKİM Cumartesi; YÖRELERİMİZ Hatay şehri
- 18 EKİM Çarşamba; İhsan, Özgül ve Serkan’ın mahkemesine
katılmak
- 28 EKİM Cumartesi; 'Birlikte Daha Güçlüyüz 'derneğinin
DEPREM için yapacağı KERMESE katılmak..."
Bu haftaki Heval Ebru Sohbetler’in ilk bölümünde ülkemiz ve
dünyadan hukuk ve adalet gündemine ilişkin öne çıkan haberleri paylaştık.
İkinci bölümde ise polis tarafından katledilen bir adalet savaşçısını, halkın
devrimci Avukatı Fuat Erdoğan’ı ve onun adalet mücadelesini, Fuat’tan ebruya
devam eden, büyüyen halkın avukatlığı mücadelesini konuştuk.
Fuat ERDOĞAN, hayatını halkın adalet mücadelesine adayan bir
devrimci avukattı. Halkın Hukuk Bürosunun kurumsallaşmasında ve devrimci
avukatlığının geleneğinin yaratılmasında büyük emekleri vardı.
Fuat ERDOĞAN, düzenin ona sunduğu bütün nimetleri elinin
tersiyle itmişti. İsteseydi zengin patronları, para babalarını savunup
sermayenin suçlarını aklayarak cebini, kasasını doldurabilirdi. Ama o halkın
avukatlığını seçti. Ödeyebileceği bütün bedelleri, bu bedellerden birinin
katledilmek olduğunu bilerek yaptı bu tercihi. Onun özgünlüğü de buradaydı
işte. O, kelimenin gerçek anlamıyla hayatını halk için adalet mücadelesine
adamıştı, hayatını ortaya koymuştu… Burjuva-küçük burjuva bir avukat statüsünü
yaşamının hiçbir anında ve alanında benimsemeyen proletaryanın proleter bir
avukatıydı O.
Che’nin tarif ettiği “yeni insan” Fuat Erdoğan’da
somutlanmıştı demek abartı olmaz.
Halkın devrimci avukatı, adalet savaşçısı Fuat Erdoğan 28
Eylül 1994’te, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Arzum Kafe isimli bir iş yerinde,
devrimci kamu emekçisi Elmas YALÇIN ve devrimci mühendis İsmet ERDOĞAN ile
birlikte kontrgerilla tarafından katledildi. Fuat Erdoğan’ı katleden, yere
yatırdıktan sonra ensesinden vurarak öldüren polis, daha önce kendisini
defalarca kez ölümle tehdit eden siyasi şube şeflerinden Şefik KUL’du.
Meslektaşı, yoldaşı, halkın tutsak avukatı Behiç Aşçı şöyle
anlatıyor Fuat Erdoğan’ı: “Fuat Erdoğan Halkın Hukuk Bürosu’nun yarattığı bir
değerdir. Büromuzun ilkeleri, kuralları, avukatlığa bakışı, adalete ve hukuka
bakışı Fuat’ı yaratmıştır. Fuat da büromuza, devrimci avukatlığa, avukatlığa,
halkın hak ve özgürlük mücadelesine değerler katmıştır.
Büromuz Av. Fuat Erdoğan’la büyümüştür. Hepimiz için
örnektir. Devrimci Avukatlığın cisimleşmiş halidir Fuat Erdoğan. Bugün ve yarın
hepimize ışık olacak, oluyor. Yolumuzu aydınlatıyor. Bize hedef gösteriyor. Ve
Fuat’tan sonra gelen devrimci avukatlar o hedefe varmak için onun ışığıyla
yürüyorlar. O insan güzelini sevgiyle, saygıyla anıyoruz.”
https://halkinsesiradyo.net/index.php/2023/10/02/halkin-devrimci-avukati-fuat-erdogan/
https://halkinsesiradyo.net/index.php/2023/10/01/helin-istek-saati-17/
16 ay önce Alman Emperyalizmi tarafından devrimci
düşünceleri ve Grup Yorum üyesi olduğu için tutsak edilen İhsan Cibelik’e
kanser teşhisi konuldu. İhsan Cibelik, hapishane koşulları ve Alman faşizminin
dayatmaları yüzünden 15 aydır biyopsiye götürülmüyordu.
Avukatlarının sayısız
girişimi, mahkemelerde yapılan açıklamalara rağmen 15 aydır sağlık hakkı gasp
edildi. Ve geçtiğimiz hafta içinde İhsan Cibelik’e kanser teşhisi konuldu.
Faşizm devrimcileri hapishanelerde sağlık haklarını gasp
ederek katletmeye çalışıyor.
İhsan Cibelik’in
uygun koşullarda tedavi olabilmesi için derhal serbest bırakılması
gerekmektedir!
Emperyalizmin Nazi ideolojisine desteği sürüyor.
Geçtiğimiz hafta insanlık için utanç verici fakat
emperyalizm için doğal olan bir olay gerçekleşti.
Neo-Nazi rejiminin temsilcisi Zelensky, rejimin en ateşli
destekçilerinden olan Kanada’nın parlamentosunda bir konuşma yaptı.
Bu konuşma sırasında
mecliste 2. Paylaşım Savaşı esnasında Nazi tümenlerinden birinde savaşan
Yaroslav Hunk isimli faşist eski asker bir ‘’savaş kahramanı’’ olarak ayakta
alkışlandı.
Bu rezalet halklar
tarafından büyük bir tepki ile karşılandı.
Kanada lideri Tredau, Hunk’ın bir Nazi olduğundan kendisinin
ve Zelensky’nin haberi olmadığı yalanını atarken meclis başkanı Rota, sorumluluğun
kendisine ait olduğunu açıklamasını yaparak görevinden istifa etti.
Emperyalizm var
olduğu günden beri Nazi’lere sahip çıkmıştır ve desteklemiştir. Nazizimle
mücadele etmenin onuru yalnızca devrimcilere aittir.
Emperyalizm yok olmadan hiçbir faşist ideoloji de yok olmaz.
Türkiye faşizminin Lübnan’dan kaçırarak 6 ay boyunca
Ankara’da istihbaratın gizli bir üssünde işkence yaptığı ortaya çıkan ve
yıllardır ev hapsinde olan Ayten Öztürk propagandadan yargılandı.
Yaşadığı işkenceleri kitaplaştıran Ayten Öztürk’ün kitabı
propaganda olarak değerlendirildi ve yasaklandı.
İşkencenin üstünü
örtmek isteyen faşist devlet çareyi yine yasaklamalar ve mahkemelerinde buldu.
İlk celsesi görülen duruşma 7 Kasım’a ertelendi.
Bu baskıların yanı sıra sık sık Ayten Öztürk’ün kaldığı ev
kelepçe kontrolü bahanesi ile polisler tarafından basılıyor.
İşkence affı olmayan bir insanlık suçudur, işkenceye
direnen, işkence gören tüm devrimcilerin yanında olmayı, seslerini duyurmaya
devam edeceğiz.
Türkiye hapishanelerinde tecrite
karşı direniş sürüyor.
S, R, Y tipi adı verilen bu yeni ağır tecrit tipi
işkencehaneler tamamen insan psikolojisini bozma odaklı yapılardır. Bu yapılara
karşı yalnızca devrimciler direnmektedir.
Geçtiğimiz hafta 120 günü aşkın açlık grevi yapan Nedim
Öztürk’ün talebi kabul edilmiş ve başka bir hapishaneye sevk edilmişti.
Öztürk’ün zaferinin ardından bir başka devrimci tutsak
Hüseyin Karaoğlan da açlık grevi direnişine başladı.
Emperyalizm dünyanın her yerinde hapishaneler ve tecrit yoluyla
devrimcileri yok etmeyi hedefliyor.
Emperyalizme karşı direnen tüm devrimci tutsakların sesini
duyurmaya devam edeceğiz.
Nijer’de Fransız emperyalizmi karşıtı askeri yönetim
iktidarı ele aldığından beri gündem durulmuyor.
Bu hafta Nijer’de üç önemli gelişme yaşandı.
Gelişmelerden ilki 26 Temmuz'da başa geçen askeri yönetimin
25 Ağustos'ta Büyükelçi Itte'ye ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre
vermesinden yaklaşık 1 ay sonra Büyükelçi Itte Fransa'ya döndü.
Haricinde Nijer, Fransa’ya hava sahasını kapatırken, Fransa
başkanı Macron da tüm askerlerinin Nijer’den çekileceğini duyurdu.
Bunun yanı sıra emperyalizm destekli cihatçı örgütler ise
başta Nijer olmak üzere Batı Afrika’da etkinliğini arttırdı.
Yapılan son saldırıda 12 Nijer askeri hayatını kaybetti.
Burkina Faso askeri yönetimi, 26 Eylül'de emperyalizm
destekli darbe söylentileri sonrası çok sayıda göstericinin sokağa inmesine
sebep olan olaylarda istihbarat ve güvenlik servisleri tarafından bir
emperyalizm yanlısı bir darbe girişiminin engellendiğini açıkladı.
Burkina Faso'da 27 Eylül'de gerçekleşen darbe girişimiyle
bağlantılı olarak yüksek rütbeli 4 asker tutuklandı ve 2 kişi aranıyor.
Askeri savcılık,
darbe girişimine ilişkin soruşturma başlattı ve devlete karşı komplo kurmak
suçlamasıyla tutuklamalar gerçekleştirildi.
Ayrıca, ulusal istihbarat teşkilatının eski 2 çalışanı da
aranıyor.
Bu olaylar, Fransız yayın organı Jeune Afrique'nin Burkina
Faso'da yaşanan memnuniyetsizlik ve gerilimin arttığına dair makalelerinin
yayınlanmasının ardından gerçekleşti.
Yunanistan'ın Volos Belediye Başkanı Achilleas Beos,
hükümetin ve belediyenin tüm bölge halkını yapısız vealt çaresiz bırakan suç
politikasına tepki gösterdiği için sel felaketine uğrayan bir adamı tokatladı. İnsanlar kapitalizmin ve faşist yöneticilerin
kirli yüzünü görebiliyor. 3 Ekim'de Eda Deniz Haydaroğlu 200, Ilgın Güler ve
Sevil Sevimli 150 güne yaklaşan açlık grevinde olacaklar.
Alman emperyalizminin
129 a-b terör yasasının kaldırılması ve Özgül, İhsan, Serkan'ın özgürlüklerine
kavuşması için açlık grevi direnişini sürdürüyorlar.
Adalet İstiyoruz
Komitesi 3 Ekim'de Adalet Bakanlığı önünde toplanma çağrısı yaptı.” Konularını işlendi.
İyi Seyirler…
Festival alanında 2 gün boyunca Grup Yorum konserine çağrı
bildirileri dağıtıldı ve 158 adet konserle dayanışma kuponu satışı yapıldı.
Festival alanına bir adet Grup Yorum konserine çağrı
pankartı asıldı.
Festivalin 2. gününde Anti Emperyalist Cephe adına söz alan
Kostantina Karçioti Yunan halkına Almanya’da devam etmekte olan ve İhsan
Cibelik, Özgül Emre ve Serkan Küpeli'nin yargılandığı davaya ilişkin bilgiler
verdi ve Grup Yorum'un Atina konserine katılım çağrısı yaptı.
3 ekip halinde yapılan çalışmalarda toplam 63 adet konserle
dayanışma kuponu Yunan halkına ulaştırıldı. Kupon satışları sırasında ayrıca
Grup Yorum Konserine çağrı bildirileri dağıtıldı.
01 Ekim günü Atina'nın Keseriani Beldesinde, Atina Merkezde
ve Tarım Üniversitesi'nde yapılan çalışmalarda 42 dayanışma kuponu Yunan
halkına ulaştırıldı.
Yunanistan Halk Cepheliler Atina sokaklarını afişlemeler ve pankartlarla Grup Yorum konserine hazırlıyorlar.
29 Eylül günü kitle çalışmasının temel araçlarından olan afişlemeler ve pankart çalışmaları yapıldı. Atina Hukuk Fakültesi'ne, merkezi Solonos caddesine ve Ekserhia bölgesinde Cavella sokağına 3 adet Grup Yorum konseri pankartı asıldı.
Konser çalışmaları 29 Eylül Cuma günü dayanışma kuponu
satışlarıyla devam etti. Atina'nın Kipseli bölgesinde yürütülen konser
dayanışma kuponu satışlarında 35 kupon halka ulaştırıldı.
1 Ekim Pazar günü Atina'nın merkez cadde ve sokaklarında iki
ekip halinde afişlemeler yapıldı. 2 saat süren afişlemelerde toplam 250 adet
afişleme yapıldı.